Vali İsmail Ustaoğlu’nun da katıldığı etkinliklerde ilk olarak İstanbul’da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü üzerinde hain darbe girişimi sırasında şehadet mertebesine erişen Şehidimiz Samet Uslu'nun ve Akçaabat Salacık Mahallesi'ndeki kabrini ziyaret edildi.

Daha sonra, alçak kalkışmanın yaşandığı dönem Ankara’da tedavi görmekteyken TBMM önündeki darbecilere karşı koyan ve şehit edilen Yomralı Sedat Kaplan’ın kabri ziyaret edildi.

İskenderpaşa Camisi’nde okunan ve demokrasi şehitlerimizin ruhlarına hediye edilen Mevlid-i Şerif’in ve Hatip Dualarının ardından akşam saatlerinde 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı’nda (Meydan Parkı) 15 Temmuz konulu sergi, Vali Ustaoğlu, eşi Şenay Ustaoğlu ve ilimiz protokolünce ziyarete açıldı.

Sergi alanından, etkinlikler için kurulan platformun bulunduğu bölgeye geçen Vali Ustaoğlu ve beraberindekiler, saygı duruşunda bulunarak alanı dolduran vatandaşlarımızla birlikte istiklal Marşı’mızı söyledi.

Kur’an-ı Kerim tilaveti sonrasında günün anlam ve önemi dolayısıyla alanda bulunanlara hitap eden Vali Ustaoğlu, 15 Temmuz gecesinde milletimiz her şeyi geride bırakarak elde bayrak, dilde tekbir; inancını, vatanını, milletini savunmak üzere tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri etrafında birleşmiş ve halkın gücünün üstünde bir güç olmadığını tüm dünyaya göstererek tarihin en büyük demokrasi dersini vermiştir.

O gece bu milletin dini değerlerinin arkasına sığınarak sinsi bir şekilde örgütlenen FETO militanları; bu milletin vergisiyle alınan silahlarla, tanklarla, toplarla, uçaklarla ve helikopterlerle bu millete saldırdılar.

​Devleti ele geçirmeye ve Sayın Cumhurbaşkanımızı öldürmeye teşebbüs ettiler. Ancak hesap edemedikleri bir şey vardı. Bu millet tarihin hiçbir döneminde esareti kabul etmemiş bir millettir. İşte bunu çok iyi bilen ve hisseden Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla meydanlara, sokaklara akın eden milyonlar; demokrasiye, devlete ve milletin geleceğine sahip çıkarak tankların önüne kendilerini siper ettiler.

​Milli irade önünde hiçbir vesayeti tanımadıklarını, canlarını ve kanlarını feda ederek gösterdiler. O gece 251 şehit verdik, 2196 gazimiz oldu ama şükürler olsun ki bu hainlere ülkemizi vermedik.

​15 Temmuz darbe girişiminin ilk anlarından itibaren açık ve net bir şekilde milli iradeden ve demokrasiden yana tavır koyan Trabzonlu hemşehrilerimiz meydanları doldurarak kararlı bir şekilde vatanına, milletine, bayrağına, demokrasimize ve geleceğimize sahip çıkmıştır.

Tarih boyunca birçok destana tanıklık etmiş bu topraklar, bu gecede bunun bir yenisini daha yaşamıştır. Ne mutlu milletimize ki geçmişte olduğu gibi günümüzde de şer odaklarının kötü emelleri bir kez daha sonuçsuz kalmıştır. Hainlerin karşısında 7’den 77’ye çocuğu, genci, kadını ve erkeğiyle bu şerefli mücadelede vatanını savunan büyük milletimiz iman dolu yüreği, sarsılmaz cesareti, birlik ve beraberliğiyle bir demokrasi destanı yazmıştır. Onun için diyoruz ki 15 Temmuz gecesindeki demokrasi ve vatana sahip çıkma duygusunun her yıl yenilenmesi, hatırlanması ve unutulmaması önemlidir.

Bizler şanlı tarihimize altın harflerle yazılan bu önemli günü hep şerefle yad edecek, bu uğurda şehadete yürüyen tüm şehitlerimizi ve medar-ı iftiharımız gazilerimizi asla unutmayacak, ailelerinin ve yakınlarının daima yanlarında durarak kapımızı ve gönlümüzü onlara her daim açık tutacağız. Bu duygu ve düşüncelerle Millet Destanı’nın yazıldığı bugünde vatan savunmasında gözünü kırpmadan milleti, vatanı, bayrağı uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, mücadele ruhlarını hiçbir zaman kaybetmeyen kahraman gazilerimizi de minnetle anıyor, sağlıklı uzun bir ömür diliyor, milli irademize sahip çıkan değerli Trabzonlu hemşehrilerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.