T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TEKNOFEST yönetim kurulu başkanı Selçuk Bayraktar'a KTÜ tarafından Fahri Doktora unvanı verildi. Bilim Merkezi açılışını ardından Selçuk Bayraktar, Milli Teknoloji Hamlesi Söyleşisi ve Fahri Doktora Töreni ile Proje Pazarı Etkinliğine katılmak üzere Karadeniz Teknik Üniversitesi'ne geldi. Programa öğrenciler ve vatandaşlar geniş katılım gösterdi. KTÜ Osman Turan Kongre Merkezinde gerçekleştirilen etkinlikte salon doldu taştı. Bazı öğrenciler merdivenlere ve buldukları boşluklara otururken bazıları da ayakta kaldı. Selçuk Bayraktar'ın salona gelişiyle birlikte salondaki gençler Bayraktar'ı coşkuyla karşıladı.

"Selçuk Bayraktar'a Fahri Doktora unvanı verilecektir"

Programın açılış konuşmasını yapan KTÜ Rektörü Hamdullah Çuvalcı, "Selçuk Bayraktar'a Fahri Doktora unvanı verilecektir. Sayın Selçuk bayraktar geliştirdikleri araçlar ile ordumuzun faaliyetlerini attırdılar. Ordumuzda büyük başarılara imza atılmasını sağladılar. Terör örgütleri bu araçlar sayesinde takip edilmektedir. BAYKAR firmasının ürettiği araçlar ve TEKNOFEST sayesinde gençlerimize büyük bir özgüven aşılandı. Savunma sanayinin ihtiyaç duyduğu ürünler de sağlandı. Milli Teknoloji Hamlesi yıllar önce planlandığı görülmektedir. Devletimizin yaptığı en önemli hamle savunma sanayinin yerel kaynaklarla geliştirilmesidir. Ülkemizin tüm çabaları haklının güçlü olduğu bir dünya oluşturmak içindir. Bir gün dünyaya kardeşlik ve barış gelecekse bunu biz Türkler yapacağız. Bunun için güçlü bir savunma sanayi sağlamak gerekmektedir. Bugün Fahri Doktora unvanı verilecek olan Selçuk Bayraktar gençlerin Selçuk abisi ve rol modeli olmuştur. Selçuk Bayraktar'a elektrik elektronik alanında Fahri Doktora unvanı verilecektir. Bunu başarıları sayesinde kazanmıştır." ifadelerini kullandı.

"Teknolojinin kökünde yer alan bir medeniyetin torunlarıyız"

Programda konuşmasını yapan Selçuk Bayraktar, Milli Teknoloji Hamlesinden bahsetti. Konulması öncesinde salonda bulunan öğrencilerle sohbet eden Bayraktar, "Teknolojinin kökünde yer alan bir medeniyetin torunlarıyız. Ama zaman ilerleyince bu köklerle bağımız koptu. Daha sonra Türkiye'de dışarıdan gelen bir Sanayi modeli ortaya çıktı. Toplumu dışarıya bağımlı kılan bir model oluştu 1950'lere olan süreçte. Daha sonra insansız hava araçlarının ortaya çıkışı ile birlikte zaman değişti. O dönemlerde ufak bir ekiple başlayan çalışmalar yirmi senede bu noktaya kadar geldi. Bizler dışarıdan İHA alan bir ülkeyken, şimdi başka ülkelere İHA ihraç eden bir ülke konumuna geldik. Bu Teknoloji ile Azerbaycan'da topraklarımızı azat ettik." diye konuştu.