Yaz Alerjilerine Dikkat

Sağlık 04.07.2022 - 12:49, Güncelleme: 04.07.2022 - 12:49
 

Yaz Alerjilerine Dikkat

Yaz mevsiminde görülen böcek, deniz, havuz, güneş ve gıda alerjilerine dikkat çeken Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can bu alerjilerden korunma yöntemlerini sıraladı.
Yaz mevsiminde görülen böcek, deniz, havuz, güneş ve gıda alerjilerine dikkat çeken Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can bu alerjilerden korunma yöntemlerini sıraladı.   Yaz sıcağının kendini daha çok hissettirmeye başladığı, açık havada daha çok zaman geçirdiğimiz bu uzun ve güneşli günlerde bahar nezlesi, göz alerjileri yavaş yavaş azalmaya başladı. Ancak bu kez de yaz mevsiminde en çok karşılan güneş alerjisi, böcek alerjisi, deniz, havuz alerjisi ve yaz meyvelerinin neden olduğu alerjiler kapıda bekliyor.   Güneş Alerjisi Güneş alerjisinin güneş ışığına maruz kalan cilt bölgelerinde kızarıklık, ödem ve kaşıntılı döküntüler ile kendini gösterdiğinin ve oldukça rahatsız edici olduğunun altını çizen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can güneş alerjisiyle ilgili şu bilgileri verdi:    “Bazı insanlar maalesef kalıtsal olarak güneş alerjisine sahiptir. Bazıları ise cildi başka bir faktör tarafından tetiklendiğinde güneşe hassas hale gelir. Araştırmalar bebeklerde bile görülse de güneş alerjisinin 6-22 yaş arasında daha sık olduğunu göstermektedir. Belirtiler güneşe maruz kaldıktan 6-8 saat sonra ortaya çıkmakta ve hasta güneş ışınlarından uzaklaşınca 24 saat sonra düzelmektedir. Cilt lezyonlarının güneş gören vücut bölgelerinde olması güneş alerjisini akla getirdiği için teşhisi diğer alerjilere göre daha kolaydır.”   AİD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can güneş alerjisi için risk faktörlerini şöyle sıralıyor: Irk: Herkes güneş alerjisine sahip olabilir, ancak daha açık tenli kişilerde risk daha yüksektir. Kontak dermatit: Cildimiz önce bir maddeyle karşılaşır ardından güneş ışığına maruz kalırsa güneş alerjisi daha belirgin ortaya çıkar. Bu maddeler genellikle krem, parfüm, losyon gibi kozmetik ürünler ya da pandemi döneminde çokça kullandığımız dezenfektanlar olabilir. Hatta güneş kremlerinde kullanılan bazı kimyasallar bile bu reaksiyona neden olur.  İlaçlar: Antibiyotikler ve ağrı kesiciler de dahil olmak üzere birçok ilaç cildin güneşe olan hassasiyetini daha hızlı hale getirebilir. Ailede güneş alerjisi olması: Ailenizde güneş alerjisi olan biri varsa, güneş alerjiniz olma olasılığınız daha yüksektir.   Güneş Alerjisini Önleme Prof. Dr. Demet Can güneş alerjisinden korunma yollarını aşağıdaki şekilde sıralıyor: Güneş ışınlarının dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneşten kaçınmak. Güneşte kalma süresini günler içinde artırmak.  Aniden çok uzun süre güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınmak gerekir. Birçok insan sadece ilkbahar veya yaz aylarında daha fazla güneş ışığına maruz kaldıklarında güneş alerjisi belirtileri gösterir. Özellikle hafta sonu, deniz ya da havuzda geçirilen saatlerden sonra yakınmalar artar. Açık havada geçirdiğimiz süreyi kademeli olarak artırmak cildimizdeki hücrelerin güneş ışığına uyum sağlamasını kolaylaştırır. Güneş gözlüğü takmak ve koruyucu giysiler yani uzun kollu gömlekler giymek ve geniş kenarlı şapkalar takmak cildimizi güneşe maruz kalmaktan korumaya yardımcı olabilir. İnce veya gevşek dokumalı kumaşlar havadar olduğu için tercih edilir ancak ultraviyole ışınları bu kumaşlardan geçebilir. SPF'si en az 30 olan geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanmak, eğer yüzüyorsanız veya terliyorsanız daha sık olarak yeniden uygulamak.   Arı ve Böcek Alerjisi Yaz tatillerinde daha çok yararlandığımız bahçeler, ormanlık alanlar, plajlar ve hatta mavi yolculukta arı sokması riskinin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Demet Can “Genel olarak, arılar ve yaban arıları gibi böcekler saldırgan değildir ve sadece kendilerini korumak için sokarlar. Arı sokmaları, geçici ağrıdan alerjik şoka kadar farklı derecelerde reaksiyonlara neden olur” dedi. Arı sokmasında kişinin her seferinde aynı reaksiyonu göstermediğini belirten Prof. Dr. Demet Can, “Her seferinde farklı ciddiyette reaksiyon gösterebilir. Hafif reaksiyonda sokma yerinde ani yanma, kızarıklık, hafif şişlik izlenirken orta reaksiyonda aşırı kızarıklık, giderek artan ödem ve kaşıntı ve iyileşme 5 ila 10 gün alabilir. Şiddetli alerjik reaksiyon ise alerjik şoka kadar gidebilen kurdeşen, ödem, nefes almada zorluk, boğaz ve dilin şişmesi, nabızda bozulma, bulantı, kusma, baş dönmesi veya bayılma gibi belirtilere neden olabilir. Arı sokmasına karşı şiddetli alerjik reaksiyon gösteren kişilerin, bir daha sokulduklarında alerjik şok ya da anafilaksi tablosuna girme riski 25 ila 65 arasındadır” diye konuştu.   Prof. Dr. Demet Can arı ve böcek sokmalarına karşı alınacak önemleri aşağıdaki şekilde aktarıyor: Dışarıda tatlı içecekler içerken içlerinde arı olup olmadığına dikkat edin. İçmeden önce kutuları ve pipetleri inceleyin. Yiyecek kaplarını ve çöp kutularını sıkıca kapatın. Köpek veya diğer hayvan dışkılarını temizleyin. (Eşekarısı çekebilir). Dışarıda yürürken burnu kapalı ayakkabı giyin. Arıları çekebilecek parlak renkler veya çiçek desenleri giymeyin. Arıları kumaş ile cildiniz arasına sıkıştırabilecek bol giysiler giymeyin. Araba kullanırken camlarınızı kapalı tutun. Etrafınızda birkaç arı uçuyorsa, sakin olun ve bölgeden yavaşça uzaklaşın. Kovalamaya çalışmak sokmasına neden olabilir.   Deniz ve Havuz Alerjileri nedir? Nasıl Korunur? Denize girme ve yüzme ile vücutta kızarıklık, ödem ve kaşıntı oluyorsa aklımıza hemen soğuk alerjisi ya da su alerjisi gelmelidir diyen Prof. Dr. Demet Can “Bu tarz alerji durumlarında soğuk denizden kaçınma ya da alerji tedavisi ile yazın rahat tatil yapmak elbette mümkün olabilir. Havuz ise hem soğuk alerjisi hem su alerjisi hem de içindeki klor nedeniyle solunum yolu alerjisine neden olabilir” dedi.    Aslında yüzme ve havuz sporları akciğer kapasitesini ve solunum fonksiyonlarını arttırdığı için astım hastasına önerildiğinin altını çizen Prof. Dr. Can, şu açıklamayı yaptı: “Yüzme sporu için her mevsimde ve kolayca ulaşılabildiği için yüzme havuzları kullanılmaktadır. Yüzme havuzlarında kullanılan suyu dezenfekte etmek için klor bazlı ürünler kullanılmaktadır. Yüzme havuzunu içindeki su tipleri (musluk suyu, deniz suyu, termal su), içindeki dezenfektanlar (klor, brom, ozon, ultraviole), içinde yüzen insanlara ait kimyasallar (aldıkları ilaçlar ve güneş kremleri, losyonlar, kozmetikler, sabunlar gibi kişisel bakım ürünleri) ve salgılar (idrar, ter, tükürük) ile bir ekosistem olarak düşünürsek bu ekosistemde pek çok etkileşim olması kaçınılmazdır. Bu etkileşimler sonucu ortaya çıkan maddelerden biri de klorlama yan ürünleridir.”   Havuz suyundaki uçucu klorlama yan ürünlerinin konsantrasyonu ne kadar yüksekse, havuz üzerindeki havadaki konsantrasyonları da o kadar yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Can, “Bu zararlı yan ürünler hem suyun yutulması hem ciltten emilimi hem de havuz üstündeki havanın solunması ile vücuda girerler. Müzmin öksürük, nezle hali, astım, ciltte kuruluk, kaşıntı ve gözde kızarıklık gibi belirtilere neden olurlar. Özellikle havalandırması iyi olmayan kapalı yüzme havuzlarında bu risk daha fazladır.  Hatta son çalışmalar, klorlanan açık havuzlarda bile bu riskin olduğunu göstermiştir. Yeni yüzme havuzlarının planlanması sırasında su dezenfeksiyonu için klor türevi olmayan seçenekler dikkate alınmalı, mevcut tesisler için ise etkin havalandırma ve iklimlendirme sistemleri eklenerek zararlı klor türevi uçucu bileşiklerin birikmesinin önlenmesine çalışılmalıdır” şeklinde açıkladı.   Yaz Meyveleri ve neden oldukları çapraz reaksiyonlar! Kavun, şeftali, kayısı, kiraz gibi yaz meyvelerinin duyarlı kişilerde ciltte kızarıklık, kaşıntı, ödem gibi belirtilere neden olduğunu aktaran Prof. Dr. Can şu noktalara değindi:    “Bazen bu meyveler polen alerjileri ile çapraz reaksiyon gösterdikleri için alerjiye neden olurlar. Aslında polen alerjisi olan hastalar; polenlere benzer alerjik proteinlere sahip meyveler ve sebzeler tükettiklerinde ağız çevresinde ödem, dudaklarda karıncalanma, boğazda kaşıntı gibi alerjik yakınmalarla başvururlar.   Oral alerji sendromu olarak da bilinen bu durum tipik olarak bu yiyecekleri taze ve pişmemiş tüketilirse tetiklenir. Çim polenine alerjisi olanlar kivi, kavun, portakal, fıstık, domates, patates ve kabak yediklerinde, ağaç poleni alerjisi olanlarda ise badem, elma, kayısı, havuç, kereviz, kiraz, fındık, şeftali, fıstık, armut, erik ve patates ile çapraz reaksiyon görülmektedir.”    Prof. Dr. Can ayrıca, “Alerjinin altın tedavisi alerjenden uzaklaşmaktır. Yaz mevsiminden uzak duramayacağımıza göre duyarlılığımız varsa alerjik meyvelerden uzak durulması gerekir” dedi.
Yaz mevsiminde görülen böcek, deniz, havuz, güneş ve gıda alerjilerine dikkat çeken Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can bu alerjilerden korunma yöntemlerini sıraladı.

Yaz mevsiminde görülen böcek, deniz, havuz, güneş ve gıda alerjilerine dikkat çeken Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can bu alerjilerden korunma yöntemlerini sıraladı.

 

Yaz sıcağının kendini daha çok hissettirmeye başladığı, açık havada daha çok zaman geçirdiğimiz bu uzun ve güneşli günlerde bahar nezlesi, göz alerjileri yavaş yavaş azalmaya başladı. Ancak bu kez de yaz mevsiminde en çok karşılan güneş alerjisi, böcek alerjisi, deniz, havuz alerjisi ve yaz meyvelerinin neden olduğu alerjiler kapıda bekliyor.

 

Güneş Alerjisi

Güneş alerjisinin güneş ışığına maruz kalan cilt bölgelerinde kızarıklık, ödem ve kaşıntılı döküntüler ile kendini gösterdiğinin ve oldukça rahatsız edici olduğunun altını çizen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can güneş alerjisiyle ilgili şu bilgileri verdi: 

 

“Bazı insanlar maalesef kalıtsal olarak güneş alerjisine sahiptir. Bazıları ise cildi başka bir faktör tarafından tetiklendiğinde güneşe hassas hale gelir. Araştırmalar bebeklerde bile görülse de güneş alerjisinin 6-22 yaş arasında daha sık olduğunu göstermektedir. Belirtiler güneşe maruz kaldıktan 6-8 saat sonra ortaya çıkmakta ve hasta güneş ışınlarından uzaklaşınca 24 saat sonra düzelmektedir. Cilt lezyonlarının güneş gören vücut bölgelerinde olması güneş alerjisini akla getirdiği için teşhisi diğer alerjilere göre daha kolaydır.”

 

AİD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can güneş alerjisi için risk faktörlerini şöyle sıralıyor:

Irk: Herkes güneş alerjisine sahip olabilir, ancak daha açık tenli kişilerde risk daha yüksektir. Kontak dermatit: Cildimiz önce bir maddeyle karşılaşır ardından güneş ışığına maruz kalırsa güneş alerjisi daha belirgin ortaya çıkar. Bu maddeler genellikle krem, parfüm, losyon gibi kozmetik ürünler ya da pandemi döneminde çokça kullandığımız dezenfektanlar olabilir. Hatta güneş kremlerinde kullanılan bazı kimyasallar bile bu reaksiyona neden olur.  İlaçlar: Antibiyotikler ve ağrı kesiciler de dahil olmak üzere birçok ilaç cildin güneşe olan hassasiyetini daha hızlı hale getirebilir. Ailede güneş alerjisi olması: Ailenizde güneş alerjisi olan biri varsa, güneş alerjiniz olma olasılığınız daha yüksektir.

 

Güneş Alerjisini Önleme

Prof. Dr. Demet Can güneş alerjisinden korunma yollarını aşağıdaki şekilde sıralıyor:

Güneş ışınlarının dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneşten kaçınmak. Güneşte kalma süresini günler içinde artırmak.  Aniden çok uzun süre güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınmak gerekir. Birçok insan sadece ilkbahar veya yaz aylarında daha fazla güneş ışığına maruz kaldıklarında güneş alerjisi belirtileri gösterir. Özellikle hafta sonu, deniz ya da havuzda geçirilen saatlerden sonra yakınmalar artar. Açık havada geçirdiğimiz süreyi kademeli olarak artırmak cildimizdeki hücrelerin güneş ışığına uyum sağlamasını kolaylaştırır. Güneş gözlüğü takmak ve koruyucu giysiler yani uzun kollu gömlekler giymek ve geniş kenarlı şapkalar takmak cildimizi güneşe maruz kalmaktan korumaya yardımcı olabilir. İnce veya gevşek dokumalı kumaşlar havadar olduğu için tercih edilir ancak ultraviyole ışınları bu kumaşlardan geçebilir. SPF'si en az 30 olan geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanmak, eğer yüzüyorsanız veya terliyorsanız daha sık olarak yeniden uygulamak.

 

Arı ve Böcek Alerjisi

Yaz tatillerinde daha çok yararlandığımız bahçeler, ormanlık alanlar, plajlar ve hatta mavi yolculukta arı sokması riskinin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Demet Can “Genel olarak, arılar ve yaban arıları gibi böcekler saldırgan değildir ve sadece kendilerini korumak için sokarlar. Arı sokmaları, geçici ağrıdan alerjik şoka kadar farklı derecelerde reaksiyonlara neden olur” dedi. Arı sokmasında kişinin her seferinde aynı reaksiyonu göstermediğini belirten Prof. Dr. Demet Can, “Her seferinde farklı ciddiyette reaksiyon gösterebilir. Hafif reaksiyonda sokma yerinde ani yanma, kızarıklık, hafif şişlik izlenirken orta reaksiyonda aşırı kızarıklık, giderek artan ödem ve kaşıntı ve iyileşme 5 ila 10 gün alabilir. Şiddetli alerjik reaksiyon ise alerjik şoka kadar gidebilen kurdeşen, ödem, nefes almada zorluk, boğaz ve dilin şişmesi, nabızda bozulma, bulantı, kusma, baş dönmesi veya bayılma gibi belirtilere neden olabilir. Arı sokmasına karşı şiddetli alerjik reaksiyon gösteren kişilerin, bir daha sokulduklarında alerjik şok ya da anafilaksi tablosuna girme riski 25 ila 65 arasındadır” diye konuştu.

 

Prof. Dr. Demet Can arı ve böcek sokmalarına karşı alınacak önemleri aşağıdaki şekilde aktarıyor:

Dışarıda tatlı içecekler içerken içlerinde arı olup olmadığına dikkat edin. İçmeden önce kutuları ve pipetleri inceleyin. Yiyecek kaplarını ve çöp kutularını sıkıca kapatın. Köpek veya diğer hayvan dışkılarını temizleyin. (Eşekarısı çekebilir). Dışarıda yürürken burnu kapalı ayakkabı giyin. Arıları çekebilecek parlak renkler veya çiçek desenleri giymeyin. Arıları kumaş ile cildiniz arasına sıkıştırabilecek bol giysiler giymeyin. Araba kullanırken camlarınızı kapalı tutun. Etrafınızda birkaç arı uçuyorsa, sakin olun ve bölgeden yavaşça uzaklaşın. Kovalamaya çalışmak sokmasına neden olabilir.

 

Deniz ve Havuz Alerjileri nedir? Nasıl Korunur?

Denize girme ve yüzme ile vücutta kızarıklık, ödem ve kaşıntı oluyorsa aklımıza hemen soğuk alerjisi ya da su alerjisi gelmelidir diyen Prof. Dr. Demet Can “Bu tarz alerji durumlarında soğuk denizden kaçınma ya da alerji tedavisi ile yazın rahat tatil yapmak elbette mümkün olabilir. Havuz ise hem soğuk alerjisi hem su alerjisi hem de içindeki klor nedeniyle solunum yolu alerjisine neden olabilir” dedi. 

 

Aslında yüzme ve havuz sporları akciğer kapasitesini ve solunum fonksiyonlarını arttırdığı için astım hastasına önerildiğinin altını çizen Prof. Dr. Can, şu açıklamayı yaptı: “Yüzme sporu için her mevsimde ve kolayca ulaşılabildiği için yüzme havuzları kullanılmaktadır. Yüzme havuzlarında kullanılan suyu dezenfekte etmek için klor bazlı ürünler kullanılmaktadır. Yüzme havuzunu içindeki su tipleri (musluk suyu, deniz suyu, termal su), içindeki dezenfektanlar (klor, brom, ozon, ultraviole), içinde yüzen insanlara ait kimyasallar (aldıkları ilaçlar ve güneş kremleri, losyonlar, kozmetikler, sabunlar gibi kişisel bakım ürünleri) ve salgılar (idrar, ter, tükürük) ile bir ekosistem olarak düşünürsek bu ekosistemde pek çok etkileşim olması kaçınılmazdır. Bu etkileşimler sonucu ortaya çıkan maddelerden biri de klorlama yan ürünleridir.”

 

Havuz suyundaki uçucu klorlama yan ürünlerinin konsantrasyonu ne kadar yüksekse, havuz üzerindeki havadaki konsantrasyonları da o kadar yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Can, “Bu zararlı yan ürünler hem suyun yutulması hem ciltten emilimi hem de havuz üstündeki havanın solunması ile vücuda girerler. Müzmin öksürük, nezle hali, astım, ciltte kuruluk, kaşıntı ve gözde kızarıklık gibi belirtilere neden olurlar. Özellikle havalandırması iyi olmayan kapalı yüzme havuzlarında bu risk daha fazladır.  Hatta son çalışmalar, klorlanan açık havuzlarda bile bu riskin olduğunu göstermiştir. Yeni yüzme havuzlarının planlanması sırasında su dezenfeksiyonu için klor türevi olmayan seçenekler dikkate alınmalı, mevcut tesisler için ise etkin havalandırma ve iklimlendirme sistemleri eklenerek zararlı klor türevi uçucu bileşiklerin birikmesinin önlenmesine çalışılmalıdır” şeklinde açıkladı.

 

Yaz Meyveleri ve neden oldukları çapraz reaksiyonlar!

Kavun, şeftali, kayısı, kiraz gibi yaz meyvelerinin duyarlı kişilerde ciltte kızarıklık, kaşıntı, ödem gibi belirtilere neden olduğunu aktaran Prof. Dr. Can şu noktalara değindi: 

 

“Bazen bu meyveler polen alerjileri ile çapraz reaksiyon gösterdikleri için alerjiye neden olurlar. Aslında polen alerjisi olan hastalar; polenlere benzer alerjik proteinlere sahip meyveler ve sebzeler tükettiklerinde ağız çevresinde ödem, dudaklarda karıncalanma, boğazda kaşıntı gibi alerjik yakınmalarla başvururlar.   Oral alerji sendromu olarak da bilinen bu durum tipik olarak bu yiyecekleri taze ve pişmemiş tüketilirse tetiklenir. Çim polenine alerjisi olanlar kivi, kavun, portakal, fıstık, domates, patates ve kabak yediklerinde, ağaç poleni alerjisi olanlarda ise badem, elma, kayısı, havuç, kereviz, kiraz, fındık, şeftali, fıstık, armut, erik ve patates ile çapraz reaksiyon görülmektedir.” 

 

Prof. Dr. Can ayrıca, “Alerjinin altın tedavisi alerjenden uzaklaşmaktır. Yaz mevsiminden uzak duramayacağımıza göre duyarlılığımız varsa alerjik meyvelerden uzak durulması gerekir” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.