10 soruda kış ajerjisi

Sağlık 04.11.2023 - 10:52, Güncelleme: 04.11.2023 - 10:52
 

10 soruda kış ajerjisi

  10 SORUDA KIŞ ALERJİLERİ   Soğuk alerjisi nedir? Kimler risk altında? Kışın maske kullanımı alerjiyi tetikler mi? Yoksa aksine koruyucu mudur? Gribal enfeksiyonlarla alerjiyi nasıl ayırt ederiz? Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği uzman hekimleri kış alerjilerine yönelik en çok merak edilen 10 soruyu yanıtladı.    Kışın hangi alerjiler görülür ve hayatı nasıl zorlaştırır? Kış alerjilerinin çoğunluğu ev, okul gibi iç ortamlardadır. İnsanlar kışın özellikle yeterli havalandırma yapılmayan iç ortamlarda daha fazla zaman geçirdikleri için kış alerjilerine bağlı yakınmalar daha sık görülür. Kış alerjilerinin en sık nedenleri ev tozları, ev tozu akarları, rutubet, evcil hayvan tüyü ve böceklerdir. Soğuk hava ve nem ile özellikle ev içi atmosferinde solunan havadaki artan küf, ev tozu akarı gibi alerjen iç ortam ısısını ve neminin artmasını çok sever ve hızla çoğalırlar, bu bağlı olarak hem cilt hem de solunum yolu alerjileri gelişebilir. Kış aylarında atmosferin hava ısısının ciddi azalması ile soğuk havaya temas sonrası ciltte halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtiker şeklinde cilt alerjisi olabilir. Ayrıca astım ve alerjik nezlesi olan hastaların soğuk havanın solunum yolunu olumsuz etkileyip hasar oluşturması sonrası yakınmaları artabilir. Tüm bu durumlar kişinin; günlük sosyal yaşamında, iş hayatında ve çocuk hastaların okul hayatında yaşam kalitesini bozabilir. Bu durum iş günü kaybı, çocuklarda eğitim aksaması, okul başarısında düşme gibi zorlukları beraberinde getirebilir. Okulların açılması ile birlikte artan viral enfeksiyonlar alerjik hastalığı (astım, alerjik nezle) olan çocuklar için büyük risktir. Kış aylarında tüm dünyada bu viral enfeksiyonlar çok sık görülmektedir. Bulaşıcı özelliği fazla olan bu enfeksiyonlar, alerjik hastalıkların semptomlarını artırabilir. Enfeksiyonlar dışında, ev içi alerjenler, artan hava kirliliği solunum yolu mukozasını bozarak alerji semptomlarını ve astım ataklarını tetikleyebilir. Kimler risk altında? Kış aylarında özellikle daha önceden bilinen astım, alerjik rinit, egzama, kronik ürtiker (kurdeşen) gibi hastalıkları olan bireyler daha fazla risk altındadır. Ayrıca yaşadığı dış ortam ısısı ortalama hava sıcaklığının çok altında olan ve iç ortam neminin çok fazla arttığı bölgelerde yaşayan bireyler daha fazla risk altındadır. Yaşanılan bölgede artmış endüstriyel alt yapıya bağlı oluşabilecek hava kirliliğinin artışı da yine bu bölgelerde yaşayanlar için ayrı bir risk faktörüdür. Kış aylarında nemin artması sonrası artan ev tozu akarları her çeşit kumaş türünde yaşayabilmektedir. Sıklıkla yün yastık, yorgan ve yatakta, kalın kumaşlı perdeler gibi alanlarda yüksek oranda bulunurlar. Nasıl tedbir alınmalı? Kullanılan yatak, yastık ve yorgan yün olmamalı ve mümkünse akar geçirmeyen tıbbi özel kılıflarla kaplanmalıdır. Mümkünse halılar kaldırılmalıdır, değilse büyük bir halı yerine küçük ince bir kilim kullanılmalıdır. Kalın veya ağır perdeler yerine stor veya tül perde tercih edilmelidir. Yaşanılan odada mümkün oldukça az eşya bulundurup kitap ve oyuncak gibi eşyaları kapalı dolaplarda saklanılmalıdır. Akarların çok yoğun olarak yaşayabileceği tüylü ve peluş oyuncaklar uzaklaştırılmalıdır. Her hafta en az bir defa HEPA filtreli veya yüksek vakumlu elektrik süpürgesi ile tüm oda temizlenmelidir. Alerjik hastalığı olan bireyler, kış aylarında diğer mevsimlere oranla daha fazla artan hava kirliliği olan ortamlardan uzak durmalı kalabalık ve havalandırması olmayan kapalı ortamlarda uzun süre bulunmamalıdır. Sigara maruziyetinden uzak durulmalıdır. Soğuk havanın solunum yollarını etkilememesi için ağız, burun ve göz gibi organlar iyi korunmalıdır. Kış aylarında görülme sıklığı artan grip, nezle, farenjit gibi viral solunum yolu enfeksiyonları özellikle astım hastalarını kış aylarında olumsuz etkileyip astım kontrolünü bozabilir. Bu nedenle astım ve alerjik nezle hastalarında kışın olumsuz etkilenmeyi azaltmak için uygun mevsimde grip aşısı yapılması faydalı olacaktır. Soğuk alerjisi olan bireylerin kış aylarında kalın giyinmesi ve soğuğa maruz kalınan süreyi azaltması gerekmektedir. Alerjik hastalar, hava kirliğinin yoğun olduğu ortamlardan uzak durmalı, kreş/okul gibi genel ortamlarda hijyen kurallarına dikkat etmeli ve sık sık eller yıkanmalıdır. Soğuk alerjisi nedir? Soğuk alerjisi, soğuk hava, şiddetli rüzgâr ve soğuk sıvılar ile temas eden yerlerde kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık ve şişme ile karakterize bir alerjik reaksiyondur.   Soğuk alerjisinden nasıl korunmalı? Soğuk alerjisi olan bireylerin kış aylarında kalın giyinmesi ve soğuğa maruz kalınan süreyi azaltması gerekmektedir.   Kışın hava kirliliği de artıyor. Kirli hava alerji hastalarını nasıl etkiliyor? Aynı şekilde soğuk havanın alerjik bünyelere etkisi nedir? Kış aylarında diğer mevsimlere göre daha fazla artış gösteren hava kirliliği ve soğuk hava alerjik hastaları olumsuz etkilemektedir. Soğuk hava ile birlikte nemli ve yağışlı atmosferde yoğunlaşarak solunan havada yerini alan egzoz gazı partikülleri, fabrika dumanları, sigara dumanı, yanıcı maddeler (kömür, odun vs) hava kirliliğine katkıda bulunmakta olup alerjik hastalar için risk oluşturmaktadır. Hem hava kirliği hem de soğuk hava hastaların soluk yolundaki mukoza örtüsünde ciddi hasarlar oluşturabilir. Soluk yolunda oluşan bu hasar ise alerjenlerin daha kolay vücuda girişine, burun mukozası ve bronş duvarının hassas hale gelmesine neden olabilir. Tüm bu nedenlerden dolayı hava kirliğinin daha fazla olduğu yerlerde astım ile birlikte alerjik burun ve göz hastalıklarında artış görülebilir. Hava kirliliğine neden olan kimyasal maddeler solunum yolunda tepkisel yanıt oluşturmaktadır. Sonuç olarak da alerjik hastalarda, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, gözlerde sulanma, hapşırık, öksürük ve nefes darlığı gibi belirtiler oluşturabilir.  Solunum yolu alerjilerinin belirtileri ile gribal enfeksiyonlar birbirine benziyor. Nasıl ayırt edilmeli neler yapılmalı? Kış alerjileri semptomları ve soğuk algınlığı semptomları birbirine çok benzer o nedenle ayırt etmek zordur. Alerji herhangi bir yaşta gelişebilir. Daha önce hiç alerjisi olmayan bir bireyin tüm yakınmalarını sadece  soğuk algınlığına bağlamak yanlıştır. Bireyde yeni gelişmiş olabilecek alerjiler asla unutulmamalıdır. Bu iki klinik durumu ayırt ederken semptomların birkaç haftadan uzun sürmesi daha çok alerji lehine bir durumdur, aniden ortaya çıkan semptomlar ise sıklıkla soğuk algınlığı ile ilgilidir, Ayrıca soğuk algınlığında ateş eşlik edebilirken, alerjik hastalıklarda ateş olmaz Soğuk algınlığında olan kas ağrısı ve halsizlik alerjik hastalıklarda tipik değildir. Soğuk algınlığı olan hastalarda boğaz ağrısı daha sık eşlik ederken alerjik hastalıklarda daha nadirdir.  Kışın alerji ilacı kullanımına ara verilmeli mi veya doz değişikliklerine gidilmeli mi? Hastaların alerji ilaçlarını doktor denetimi olmaksızın kullanması hem hastalığın tedavi kontrolünün kaybına hem de uzun süreli kullanıma bağlı ilaç yan etkilerinin açığa çıkması açısından risklidir. Kış aylarında artan hava kirliliği ve viral enfeksiyonlar nedeniyle çocukların alerjik hastalıklarının kontrolünü sağlamak için doktorunun önerdiği tedaviyi düzenli kullanması ve alerjik semptomlarını artıran tetikleyicilerden uzak durması gerekir. Özellikle çocuğun kreş ve okul gibi ortamlarda geçirdiği sürelerde doktoru tarafından belirlenen tedaviye devam edilmesi ve istenilen koşulların sağlanması tedavi etkinliği açısından çok önemlidir. Hastanın tedavi alması kadar tedaviyi doğru uygulaması da tedavinin en önemli parçasıdır. Solunum yolu ile alınan ilaçların eğitimi; küçük çocuklar için hem aileye hem de kreşte bakıcısına mutlaka anlatılmalı ve doğru uygulandığından emin olunmalıdır. Yukarıda yazılan tüm hususlara dikkat edilmesi durumunda gelişebilecek semptom artışı gibi durumlarda tedavide değişiklik veya doz artırımı ancak hastanın doktoru tarafından değerlendirme sonrası yapılmalıdır.  Kışın maske kullanımı alerjiyi tetikleyebilir mi? Yoksa aksine koruyucu mudur? Maske kullanmak solunum yolu viral enfeksiyonlarını azaltacağı için alerjik astım ve alerjik nezlesi olan hastalarda yararlı olabilir. Çocuklara maske kullanımı hem zordur hem de maske kullanımının oluşturabileceği riskler nedeniyle endişe yaratmaktadır. Maske 2 yaşın üzerinde özel sağlık sorunu olmayan çocuklarda kullanılabilir. Solunum yolları küçük olması nedeniyle nefes almakta oluşabilecek güçlük nedeniyle 2 yaş altı çocuklarda maske takmaması önerilir. Maske seçiminde yüze tam oturan, burnu ve ağzı tam kapatan TSE onaylı ürünler tercih edilmelidir, bu ürünler temasa bağlı alerji riski düşük, lateks, paraben, naylon gibi maddeler içermeyen özellikte olması önemlidir. Maske takmanın astımı tetiklediğini gösteren bilimsel çalışma yoktur. Şu ana kadar yapılan bilimsel çalışmalara göre astım atağında olmayan, astım semptomları kontrol altında olan hastalarda maske kullanımı herhangi bir sorun oluşturmaz. Astımı tetiklemesi beklenmez. Ancak bez maske kullanımında, maskenin parfümlü deterjan veya yumuşatıcı ile yıkanması sonucu astım hastalığı tetiklenebilir.   Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

 

10 SORUDA KIŞ ALERJİLERİ

 

Soğuk alerjisi nedir? Kimler risk altında? Kışın maske kullanımı alerjiyi tetikler mi? Yoksa aksine koruyucu mudur? Gribal enfeksiyonlarla alerjiyi nasıl ayırt ederiz? Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği uzman hekimleri kış alerjilerine yönelik en çok merak edilen 10 soruyu yanıtladı. 

 

Kışın hangi alerjiler görülür ve hayatı nasıl zorlaştırır?

Kış alerjilerinin çoğunluğu ev, okul gibi iç ortamlardadır. İnsanlar kışın özellikle yeterli havalandırma yapılmayan iç ortamlarda daha fazla zaman geçirdikleri için kış alerjilerine bağlı yakınmalar daha sık görülür. Kış alerjilerinin en sık nedenleri ev tozları, ev tozu akarları, rutubet, evcil hayvan tüyü ve böceklerdir. Soğuk hava ve nem ile özellikle ev içi atmosferinde solunan havadaki artan küf, ev tozu akarı gibi alerjen iç ortam ısısını ve neminin artmasını çok sever ve hızla çoğalırlar, bu bağlı olarak hem cilt hem de solunum yolu alerjileri gelişebilir. Kış aylarında atmosferin hava ısısının ciddi azalması ile soğuk havaya temas sonrası ciltte halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtiker şeklinde cilt alerjisi olabilir. Ayrıca astım ve alerjik nezlesi olan hastaların soğuk havanın solunum yolunu olumsuz etkileyip hasar oluşturması sonrası yakınmaları artabilir. Tüm bu durumlar kişinin; günlük sosyal yaşamında, iş hayatında ve çocuk hastaların okul hayatında yaşam kalitesini bozabilir. Bu durum iş günü kaybı, çocuklarda eğitim aksaması, okul başarısında düşme gibi zorlukları beraberinde getirebilir. Okulların açılması ile birlikte artan viral enfeksiyonlar alerjik hastalığı (astım, alerjik nezle) olan çocuklar için büyük risktir. Kış aylarında tüm dünyada bu viral enfeksiyonlar çok sık görülmektedir. Bulaşıcı özelliği fazla olan bu enfeksiyonlar, alerjik hastalıkların semptomlarını artırabilir. Enfeksiyonlar dışında, ev içi alerjenler, artan hava kirliliği solunum yolu mukozasını bozarak alerji semptomlarını ve astım ataklarını tetikleyebilir.

Kimler risk altında?

Kış aylarında özellikle daha önceden bilinen astım, alerjik rinit, egzama, kronik ürtiker (kurdeşen) gibi hastalıkları olan bireyler daha fazla risk altındadır. Ayrıca yaşadığı dış ortam ısısı ortalama hava sıcaklığının çok altında olan ve iç ortam neminin çok fazla arttığı bölgelerde yaşayan bireyler daha fazla risk altındadır. Yaşanılan bölgede artmış endüstriyel alt yapıya bağlı oluşabilecek hava kirliliğinin artışı da yine bu bölgelerde yaşayanlar için ayrı bir risk faktörüdür. Kış aylarında nemin artması sonrası artan ev tozu akarları her çeşit kumaş türünde yaşayabilmektedir. Sıklıkla yün yastık, yorgan ve yatakta, kalın kumaşlı perdeler gibi alanlarda yüksek oranda bulunurlar.

Nasıl tedbir alınmalı?

Kullanılan yatak, yastık ve yorgan yün olmamalı ve mümkünse akar geçirmeyen tıbbi özel kılıflarla kaplanmalıdır. Mümkünse halılar kaldırılmalıdır, değilse büyük bir halı yerine küçük ince bir kilim kullanılmalıdır. Kalın veya ağır perdeler yerine stor veya tül perde tercih edilmelidir. Yaşanılan odada mümkün oldukça az eşya bulundurup kitap ve oyuncak gibi eşyaları kapalı dolaplarda saklanılmalıdır. Akarların çok yoğun olarak yaşayabileceği tüylü ve peluş oyuncaklar uzaklaştırılmalıdır. Her hafta en az bir defa HEPA filtreli veya yüksek vakumlu elektrik süpürgesi ile tüm oda temizlenmelidir. Alerjik hastalığı olan bireyler, kış aylarında diğer mevsimlere oranla daha fazla artan hava kirliliği olan ortamlardan uzak durmalı kalabalık ve havalandırması olmayan kapalı ortamlarda uzun süre bulunmamalıdır. Sigara maruziyetinden uzak durulmalıdır. Soğuk havanın solunum yollarını etkilememesi için ağız, burun ve göz gibi organlar iyi korunmalıdır. Kış aylarında görülme sıklığı artan grip, nezle, farenjit gibi viral solunum yolu enfeksiyonları özellikle astım hastalarını kış aylarında olumsuz etkileyip astım kontrolünü bozabilir. Bu nedenle astım ve alerjik nezle hastalarında kışın olumsuz etkilenmeyi azaltmak için uygun mevsimde grip aşısı yapılması faydalı olacaktır. Soğuk alerjisi olan bireylerin kış aylarında kalın giyinmesi ve soğuğa maruz kalınan süreyi azaltması gerekmektedir. Alerjik hastalar, hava kirliğinin yoğun olduğu ortamlardan uzak durmalı, kreş/okul gibi genel ortamlarda hijyen kurallarına dikkat etmeli ve sık sık eller yıkanmalıdır.

Soğuk alerjisi nedir?

Soğuk alerjisi, soğuk hava, şiddetli rüzgâr ve soğuk sıvılar ile temas eden yerlerde kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık ve şişme ile karakterize bir alerjik reaksiyondur.

 

Soğuk alerjisinden nasıl korunmalı?

Soğuk alerjisi olan bireylerin kış aylarında kalın giyinmesi ve soğuğa maruz kalınan süreyi azaltması gerekmektedir.

 

Kışın hava kirliliği de artıyor. Kirli hava alerji hastalarını nasıl etkiliyor? Aynı şekilde soğuk havanın alerjik bünyelere etkisi nedir?

Kış aylarında diğer mevsimlere göre daha fazla artış gösteren hava kirliliği ve soğuk hava alerjik hastaları olumsuz etkilemektedir. Soğuk hava ile birlikte nemli ve yağışlı atmosferde yoğunlaşarak solunan havada yerini alan egzoz gazı partikülleri, fabrika dumanları, sigara dumanı, yanıcı maddeler (kömür, odun vs) hava kirliliğine katkıda bulunmakta olup alerjik hastalar için risk oluşturmaktadır. Hem hava kirliği hem de soğuk hava hastaların soluk yolundaki mukoza örtüsünde ciddi hasarlar oluşturabilir. Soluk yolunda oluşan bu hasar ise alerjenlerin daha kolay vücuda girişine, burun mukozası ve bronş duvarının hassas hale gelmesine neden olabilir. Tüm bu nedenlerden dolayı hava kirliğinin daha fazla olduğu yerlerde astım ile birlikte alerjik burun ve göz hastalıklarında artış görülebilir. Hava kirliliğine neden olan kimyasal maddeler solunum yolunda tepkisel yanıt oluşturmaktadır. Sonuç olarak da alerjik hastalarda, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, gözlerde sulanma, hapşırık, öksürük ve nefes darlığı gibi belirtiler oluşturabilir. 

Solunum yolu alerjilerinin belirtileri ile gribal enfeksiyonlar birbirine benziyor. Nasıl ayırt edilmeli neler yapılmalı?

Kış alerjileri semptomları ve soğuk algınlığı semptomları birbirine çok benzer o nedenle ayırt etmek zordur. Alerji herhangi bir yaşta gelişebilir. Daha önce hiç alerjisi olmayan bir bireyin tüm yakınmalarını sadece  soğuk algınlığına bağlamak yanlıştır. Bireyde yeni gelişmiş olabilecek alerjiler asla unutulmamalıdır. Bu iki klinik durumu ayırt ederken semptomların birkaç haftadan uzun sürmesi daha çok alerji lehine bir durumdur, aniden ortaya çıkan semptomlar ise sıklıkla soğuk algınlığı ile ilgilidir, Ayrıca soğuk algınlığında ateş eşlik edebilirken, alerjik hastalıklarda ateş olmaz Soğuk algınlığında olan kas ağrısı ve halsizlik alerjik hastalıklarda tipik değildir. Soğuk algınlığı olan hastalarda boğaz ağrısı daha sık eşlik ederken alerjik hastalıklarda daha nadirdir. 

Kışın alerji ilacı kullanımına ara verilmeli mi veya doz değişikliklerine gidilmeli mi?

Hastaların alerji ilaçlarını doktor denetimi olmaksızın kullanması hem hastalığın tedavi kontrolünün kaybına hem de uzun süreli kullanıma bağlı ilaç yan etkilerinin açığa çıkması açısından risklidir. Kış aylarında artan hava kirliliği ve viral enfeksiyonlar nedeniyle çocukların alerjik hastalıklarının kontrolünü sağlamak için doktorunun önerdiği tedaviyi düzenli kullanması ve alerjik semptomlarını artıran tetikleyicilerden uzak durması gerekir. Özellikle çocuğun kreş ve okul gibi ortamlarda geçirdiği sürelerde doktoru tarafından belirlenen tedaviye devam edilmesi ve istenilen koşulların sağlanması tedavi etkinliği açısından çok önemlidir. Hastanın tedavi alması kadar tedaviyi doğru uygulaması da tedavinin en önemli parçasıdır. Solunum yolu ile alınan ilaçların eğitimi; küçük çocuklar için hem aileye hem de kreşte bakıcısına mutlaka anlatılmalı ve doğru uygulandığından emin olunmalıdır. Yukarıda yazılan tüm hususlara dikkat edilmesi durumunda gelişebilecek semptom artışı gibi durumlarda tedavide değişiklik veya doz artırımı ancak hastanın doktoru tarafından değerlendirme sonrası yapılmalıdır. 

Kışın maske kullanımı alerjiyi tetikleyebilir mi? Yoksa aksine koruyucu mudur?

Maske kullanmak solunum yolu viral enfeksiyonlarını azaltacağı için alerjik astım ve alerjik nezlesi olan hastalarda yararlı olabilir. Çocuklara maske kullanımı hem zordur hem de maske kullanımının oluşturabileceği riskler nedeniyle endişe yaratmaktadır. Maske 2 yaşın üzerinde özel sağlık sorunu olmayan çocuklarda kullanılabilir. Solunum yolları küçük olması nedeniyle nefes almakta oluşabilecek güçlük nedeniyle 2 yaş altı çocuklarda maske takmaması önerilir. Maske seçiminde yüze tam oturan, burnu ve ağzı tam kapatan TSE onaylı ürünler tercih edilmelidir, bu ürünler temasa bağlı alerji riski düşük, lateks, paraben, naylon gibi maddeler içermeyen özellikte olması önemlidir. Maske takmanın astımı tetiklediğini gösteren bilimsel çalışma yoktur. Şu ana kadar yapılan bilimsel çalışmalara göre astım atağında olmayan, astım semptomları kontrol altında olan hastalarda maske kullanımı herhangi bir sorun oluşturmaz. Astımı tetiklemesi beklenmez. Ancak bez maske kullanımında, maskenin parfümlü deterjan veya yumuşatıcı ile yıkanması sonucu astım hastalığı tetiklenebilir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.