20-30 yılda 'su kıtlığı' yaşayacağız! Temel neden iklim değişikliği...

19.11.2023 - 12:30, Güncelleme: 19.11.2023 - 12:30
 

20-30 yılda 'su kıtlığı' yaşayacağız! Temel neden iklim değişikliği...

Ani ve şiddetli yağışların hem barajlara hem de yeraltı suyunun beslenmesine düşük katkı sağladığını dile getiren uzmanlar, günümüzde pek çok bölgede su sıkıntısı yaşanmasının temel sebebinin de bu durum olduğunu söylüyor.İSTANBUL (İGFA) -  20 yılda uzun kuraklık dönemleri ve şiddetli yağışlar görüldüğünü kaydeden Üsküdar Üniversitesi SHMYO Çevre Sağlığı Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, günümüzde su sıkıntı yaşanmasının en temel sebebinin iklim değişikliği olduğunu vurguladı. Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller: “Ülkemiz kişi başına düşen su miktarı değerlendirildiğinde ‘su stresi’ yaşayan bir ülke ve yapılan çalışmalara göre önümüzdeki 20-30 yıllık süreçte, nüfus artışı da göz önünde bulundurularak, ‘su kıtlığı’ yaşayan bir ülke olmamız bekleniyor.” DR. ADİLLER, İSTANBUL’DAKİ BARAJLARIN DOLULUK ORANLARINI DEĞERLENDİRDi “İstanbul’un ülkemizin en yüksek nüfuslu şehri olmasından dolayı, doğal olarak su ihtiyacı da oldukça fazla” diyen Adiller, resmi verilere göre nüfusun 16 milyonu bulduğu şehirde doğal olarak çok yüksek miktarda su kullanıldığını dile getirdi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2020 verilerine göre İstanbul’da kişi başına günlük su kullanım miktarının 190 litre olduğunu ifade eden Adiller, “Ortalama değerlerle bile hesapladığımızda günlük su kullanım miktarının 3 milyon metreküpün üzerinde olduğunu görüyoruz. 2023 yılı temmuz ayında ise İSKİ tarafından yapılan bir açıklamada, su kullanımında rekor kırıldığı ve bir günde yaklaşık 3,6 milyon metreküp su kullanıldığı bilgisi paylaşıldı. Bu miktardaki suyun temin edilmesi de özellikle su kaynakları açısından zengin olmayan Marmara Bölgesi’nde oldukça güç" diye konuştu. BU YIL YAŞADIĞIMIZ SUSUZLUK ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA TEKRARLANABİLİR Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, son 10 yıllık baraj doluluk oranlarına bakıldığında özellikle içinde bulunulan 2023 yılı Kasım ayında barajların doluluk oranının geçmişte bu kadar düşmediğinin görüldüğünü anlatarak, “15 Kasım itibariyle değerlendirdiğimizde baraj doluluk oranımız yüzde 17 seviyelerinde. Önceki yıllara baktığımızda ise en son 2020 yılının aynı tarihlerinde yüzde 28 seviyelerinde olduğunu görüyoruz. Bu da bize bu yıl yaşadığımız susuzluk her ne kadar olağanüstü gibi görünse de önümüzdeki yıllarda tekrarlanabileceği hakkında fikir veriyor.” dedi. Yüksek nüfus yoğunluğuna sahip Ankara’da kişi başına tüketilen günlük su miktarının 246 litre, İzmir’de ise 221 litre olduğunu belirten Dr. Adiller, “Bu açıdan bakıldığında İstanbul’daki vatandaşımız çok yüksek seviyede su kullanıyor demek doğru olmaz. Ama yine de su tasarrufu yapmamız, su kullanımını daha düşük seviyelere çekmemiz pek çok açıdan önemli. Bu durumun kökünden çözülmesi için özellikle nüfusun artmaya devam ettiği göz önünde bulundurulursa sadece su tasarrufu yeterli olmayacak. Su tasarrufu yanında hem su potansiyelinin verimli kullanımı, suyun yeniden kullanımı konularında çalışmalar yapılmalı, hem de İstanbul için etkin nüfus politikaları üzerinde çalışılmalı" diye konuştu. YAĞMURA RAĞMEN NEDEN BAZI BARAJLARIN SU SEVİYELERİ DÜŞÜYOR? Öncelikle tüm yağışların doğrudan barajlara dolmadığını belirten Adiller, “Barajlar sadece kendi, yüzeylerine yağan yağışı doğrudan alırlar. Karalara düşen yağışların da bir kısmı belirli bir süre gecikmeli olarak barajları besler. Barajları besleyen su miktarı da yağışın nasıl düştüğüne bağlı olarak değişiyor. Barajların yağış suları tarafından yüksek oranda beslenebilmesi için yağışların ya kar şeklinde yağmaları ya da sık aralıklarla düşük şiddetli yağmurlar şeklinde düşmeleri gerekiyor.” diye konuştu. Ahmet Adiller, ani ve şiddetli yağışların hem barajlara hem de yeraltı suyunun beslenmesine düşük katkı sağladığını dile getirerek, “Maalesef günümüzde pek çok bölgede su sıkıntısı yaşamamızın temel sebebi de bu durum. Geçmişten günümüze yağış miktarlarını incelediğimizde çok ciddi bir düşüş olmadığını görüyoruz. Hatta bölgesel olarak arttığı yerler bile var. Ancak bu noktada yağışın düşme şeklinde ciddi değişimler gözlemleniyor. Maalesef ülkemizin bulunduğu coğrafya iklim değişikliğinden çok etkileniyor. Yapılan çalışmalar dünya genelinde 1951-2012 dönemi için ortalama 0,72°C’lik sıcaklık artışı olduğunu ortaya koyarken, 1979-2010 arasındaki 32 yılda, Türkiye’de ortalama olarak 1,2°C’lik bir sıcaklık artışı belirliyor. Son 20 yılda da bunun etkilerini uzun kuraklık dönemleri ve şiddetli yağışlar ile görüyoruz. Bu durum da farklı şekillerde maddi ve manevi zarara uğramamıza sebep oluyor. Günümüzde su sıkıntı yaşamamızın en temel sebebi iklim değişikliğinin etkilerini derinden hissediyor olmamız" dedi. Baraj, gölet gibi yüzeysel su kaynakları ile yeraltı sularının pek çok sektörün doğrudan hammaddesi durumunda olduğunu da hatırlatan Adiller, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2022 verilerine göre ülkemizin enerji üretiminin yaklaşık yüzde 20’lik kısmının hidroelektrik enerji üretiminden geldiğini de belirterek, şunları kaydetti: “Bu durum su kaynaklarında meydana gelebilecek zararların enerji üretimini de etkileyebileceğini göz önüne seriyor. Ancak ülkemizin hidroelektrik enerji potansiyelinin oldukça yüksek olması yapılacak yatırımlarla bu durumun önlenebileceğini gösteriyor. Ancak genel bir değerlendirme yaptığımızda; ülkemiz, kişi başına düşen su miktarı değerlendirildiğinde ‘su stresi’ yaşayan bir ülke ve yapılan çalışmalara göre önümüzdeki 20-30 yıllık süreçte nüfus artışı da göz önünde bulundurularak ‘su kıtlığı’ yaşayan bir ülke olmamız bekleniyor. Aslında günümüzde de bölgesel değerlendirmeler yapıldığında Marmara, Sakarya ve Küçük Menderes havzalarımızın bu durumla yüzleştiğini söyleyebiliriz"

Ani ve şiddetli yağışların hem barajlara hem de yeraltı suyunun beslenmesine düşük katkı sağladığını dile getiren uzmanlar, günümüzde pek çok bölgede su sıkıntısı yaşanmasının temel sebebinin de bu durum olduğunu söylüyor.

İSTANBUL (İGFA) -  20 yılda uzun kuraklık dönemleri ve şiddetli yağışlar görüldüğünü kaydeden Üsküdar Üniversitesi SHMYO Çevre Sağlığı Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, günümüzde su sıkıntı yaşanmasının en temel sebebinin iklim değişikliği olduğunu vurguladı.

Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller: “Ülkemiz kişi başına düşen su miktarı değerlendirildiğinde ‘su stresi’ yaşayan bir ülke ve yapılan çalışmalara göre önümüzdeki 20-30 yıllık süreçte, nüfus artışı da göz önünde bulundurularak, ‘su kıtlığı’ yaşayan bir ülke olmamız bekleniyor.”

DR. ADİLLER, İSTANBUL’DAKİ BARAJLARIN DOLULUK ORANLARINI DEĞERLENDİRDi

“İstanbul’un ülkemizin en yüksek nüfuslu şehri olmasından dolayı, doğal olarak su ihtiyacı da oldukça fazla” diyen Adiller, resmi verilere göre nüfusun 16 milyonu bulduğu şehirde doğal olarak çok yüksek miktarda su kullanıldığını dile getirdi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2020 verilerine göre İstanbul’da kişi başına günlük su kullanım miktarının 190 litre olduğunu ifade eden Adiller, “Ortalama değerlerle bile hesapladığımızda günlük su kullanım miktarının 3 milyon metreküpün üzerinde olduğunu görüyoruz. 2023 yılı temmuz ayında ise İSKİ tarafından yapılan bir açıklamada, su kullanımında rekor kırıldığı ve bir günde yaklaşık 3,6 milyon metreküp su kullanıldığı bilgisi paylaşıldı. Bu miktardaki suyun temin edilmesi de özellikle su kaynakları açısından zengin olmayan Marmara Bölgesi’nde oldukça güç" diye konuştu.

BU YIL YAŞADIĞIMIZ SUSUZLUK ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA TEKRARLANABİLİR

Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, son 10 yıllık baraj doluluk oranlarına bakıldığında özellikle içinde bulunulan 2023 yılı Kasım ayında barajların doluluk oranının geçmişte bu kadar düşmediğinin görüldüğünü anlatarak, “15 Kasım itibariyle değerlendirdiğimizde baraj doluluk oranımız yüzde 17 seviyelerinde. Önceki yıllara baktığımızda ise en son 2020 yılının aynı tarihlerinde yüzde 28 seviyelerinde olduğunu görüyoruz. Bu da bize bu yıl yaşadığımız susuzluk her ne kadar olağanüstü gibi görünse de önümüzdeki yıllarda tekrarlanabileceği hakkında fikir veriyor.” dedi.

Yüksek nüfus yoğunluğuna sahip Ankara’da kişi başına tüketilen günlük su miktarının 246 litre, İzmir’de ise 221 litre olduğunu belirten Dr. Adiller, “Bu açıdan bakıldığında İstanbul’daki vatandaşımız çok yüksek seviyede su kullanıyor demek doğru olmaz. Ama yine de su tasarrufu yapmamız, su kullanımını daha düşük seviyelere çekmemiz pek çok açıdan önemli. Bu durumun kökünden çözülmesi için özellikle nüfusun artmaya devam ettiği göz önünde bulundurulursa sadece su tasarrufu yeterli olmayacak. Su tasarrufu yanında hem su potansiyelinin verimli kullanımı, suyun yeniden kullanımı konularında çalışmalar yapılmalı, hem de İstanbul için etkin nüfus politikaları üzerinde çalışılmalı" diye konuştu.

YAĞMURA RAĞMEN NEDEN BAZI BARAJLARIN SU SEVİYELERİ DÜŞÜYOR?

Öncelikle tüm yağışların doğrudan barajlara dolmadığını belirten Adiller, “Barajlar sadece kendi, yüzeylerine yağan yağışı doğrudan alırlar. Karalara düşen yağışların da bir kısmı belirli bir süre gecikmeli olarak barajları besler. Barajları besleyen su miktarı da yağışın nasıl düştüğüne bağlı olarak değişiyor. Barajların yağış suları tarafından yüksek oranda beslenebilmesi için yağışların ya kar şeklinde yağmaları ya da sık aralıklarla düşük şiddetli yağmurlar şeklinde düşmeleri gerekiyor.” diye konuştu.

Ahmet Adiller, ani ve şiddetli yağışların hem barajlara hem de yeraltı suyunun beslenmesine düşük katkı sağladığını dile getirerek, “Maalesef günümüzde pek çok bölgede su sıkıntısı yaşamamızın temel sebebi de bu durum. Geçmişten günümüze yağış miktarlarını incelediğimizde çok ciddi bir düşüş olmadığını görüyoruz. Hatta bölgesel olarak arttığı yerler bile var. Ancak bu noktada yağışın düşme şeklinde ciddi değişimler gözlemleniyor. Maalesef ülkemizin bulunduğu coğrafya iklim değişikliğinden çok etkileniyor. Yapılan çalışmalar dünya genelinde 1951-2012 dönemi için ortalama 0,72°C’lik sıcaklık artışı olduğunu ortaya koyarken, 1979-2010 arasındaki 32 yılda, Türkiye’de ortalama olarak 1,2°C’lik bir sıcaklık artışı belirliyor. Son 20 yılda da bunun etkilerini uzun kuraklık dönemleri ve şiddetli yağışlar ile görüyoruz. Bu durum da farklı şekillerde maddi ve manevi zarara uğramamıza sebep oluyor. Günümüzde su sıkıntı yaşamamızın en temel sebebi iklim değişikliğinin etkilerini derinden hissediyor olmamız" dedi.

Baraj, gölet gibi yüzeysel su kaynakları ile yeraltı sularının pek çok sektörün doğrudan hammaddesi durumunda olduğunu da hatırlatan Adiller, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2022 verilerine göre ülkemizin enerji üretiminin yaklaşık yüzde 20’lik kısmının hidroelektrik enerji üretiminden geldiğini de belirterek, şunları kaydetti:

“Bu durum su kaynaklarında meydana gelebilecek zararların enerji üretimini de etkileyebileceğini göz önüne seriyor. Ancak ülkemizin hidroelektrik enerji potansiyelinin oldukça yüksek olması yapılacak yatırımlarla bu durumun önlenebileceğini gösteriyor. Ancak genel bir değerlendirme yaptığımızda; ülkemiz, kişi başına düşen su miktarı değerlendirildiğinde ‘su stresi’ yaşayan bir ülke ve yapılan çalışmalara göre önümüzdeki 20-30 yıllık süreçte nüfus artışı da göz önünde bulundurularak ‘su kıtlığı’ yaşayan bir ülke olmamız bekleniyor. Aslında günümüzde de bölgesel değerlendirmeler yapıldığında Marmara, Sakarya ve Küçük Menderes havzalarımızın bu durumla yüzleştiğini söyleyebiliriz"

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.