Hayrat'ta Çay İsyanı: "Çay Bizim, Toprak Bizim; Halka Düşmanlık Ediliyor!"

Trabzon Haber Merkezi | Trabzon’un Hayrat ilçesinde çay üreticileri ve mahalle muhtarları, Çaykur’un kota uygulamaları ve özel sektörün düşük alım fiyatlarını kitlesel bir basın açıklamasıyla protesto etti. "Çay bizim, toprak bizim. Fiyatları özel sektör belirleyemez!" diyerek tepkilerini dile getirdiler.

Trabzon haberleri | Hayrat Belediyesi önünde toplanan mahalle muhtarları ve çay üreticileri, çay alımlarında Çaykur’un kota ve kontenjan uygulamaları nedeniyle ürünlerini düşük fiyata özel sektör firmalarına satmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Katılımın yüksek olduğu açıklamada, çay üreticilerinin geçim derdine dikkat çekildi. "Çayımızı Satamıyoruz, Mahvolduk" Basın açıklamasını okuyan Muhtar Turan Hacibektaşoğlu, Doğu Karadeniz'de çayın milyonlarca insanın geçim kaynağı olduğunu hatırlatarak, “Bu ekonomik şartlar altında nefes alabilmek için çay hasadına ümit bağlamış durumdayız” dedi. Hacibektaşoğlu, Hayrat’ta uygulanan “araba üstü pilot bölge” uygulamasının üreticiyi mağdur ettiğini belirterek, “Bu sistem vatandaşa eziyetten başka bir şey değildir. İnsanlar ambar kapılarında gece yarılarına kadar bekletiliyor” dedi. Kendisine bu açıklamaları nedeniyle Çaykur tarafından 2019’da yaptırım uygulandığını da ifade etti. "Devlet Fiyat Belirlemeli, Çay Kanunu Şart!" Çay fiyatlarının özel sektör tarafından keyfi biçimde belirlendiğini belirten Hacibektaşoğlu şöyle devam etti: "Devletin açıkladığı fiyat taban fiyat değildir. Bu nedenle özel sektör çayı dilediği fiyata alıyor. Acilen taban fiyat uygulamasına geçilmeli. Devlet, özel sektörün bunun altına inmesine izin vermemeli. Ayrıca bir Çay Kanunu çıkarılmalı." "Haziran Ayında Verilen Çayın Parası Hâlâ Ödenmedi" Basın açıklamasına katılan kadın üreticilerden biri de öfkesini şu sözlerle dile getirdi: “Çay öldü. Devlet ayrı, özel sektör ayrı öldürdü. Haziran ayında verdiğimiz çayın parasını hâlâ alamadık. 19 liraya sattım ama 19 lira bugün hiçbir şey. Mahvolduk.” "Kral Çıplak, Millet İsyanda" Çay üreticisi Ali Cebiroğlu ise tepkisini şu sözlerle ifade etti: “Artık kral çıplak! Millet isyanda ama kimse sesimizi duymuyor. Özel sektör maliyetin altında çay alıyor. Bu resmen kul hakkıdır.” Hasan Yıldırım ise 20 ton çaydan yaklaşık 130 bin TL zarar ettiğini ifade ederek, sistemin çöktüğünü savundu: “Bizi özel sektörün kucağına ittiler. Çaykur fabrikalarına kapasite eklenmediği sürece bu sorunlar devam edecek.” "Üretici Örgütlenmeli, Sendikalaşmalı" Behrem Yıldız, Karadeniz’in dört bir yanında benzer sorunların yaşandığını belirterek üreticilerin sendikalaşması gerektiğini vurguladı: “Şirketler organize hareket ediyor ama üretici yalnız. Artık sendikalaşma zamanı geldi. Birlik olursak gücümüz artar.” "17 Yıl Önce Çayla Araba Alınırdı, Şimdi Gübre Alamıyoruz" Fazlı Özkanca da geçmişle bugünü kıyaslayarak çayın değer kaybına dikkat çekti: “17 yıl önce 1 ton çayla 5 ton gübre alınıyordu. İnsanlar çayla ev, araba alıyordu. Şimdi o günleri mumla arıyoruz.” "Özeller Halka Düşman Gibi Davranıyor" Son olarak söz alan Cemal Demirci ve Behrem Yıldız, özel sektör firmalarının düşük fiyat politikalarını sert şekilde eleştirdi: “AK Parti iktidarda ama çayımızı satamıyoruz. 16 liraya çay mı satılır? Yazık! Özeller halka düşman gibi davranıyor, bu milleti ezdiriyorlar.” Üreticilerin Talepleri Özetle Şunlar: Çaykur’un kota ve kontenjan uygulamasına son verilmesi Taban fiyat uygulamasının zorunlu hale getirilmesi Çay Kanunu çıkarılması Özel sektörün vadeli alım sistemine sınırlama getirilmesi Üreticilerin sendikalaşması ve örgütlenmesi Çaykur fabrikalarının kapasitesinin artırılması TIKLA İZLE>https://youtube.com/shorts/WYMGQGrLiMg?si=DkIyFHLMFaem8Xmh