Mücadeleci bir kalem: Şule Yüksel Şenler

Kültür-Sanat 27.08.2020 - 14:09, Güncelleme: 18.05.2021 - 14:24
 

Mücadeleci bir kalem: Şule Yüksel Şenler

Pek çok konuda ilkleri yaşamış, tavizsiz bir isim olarak öne çıkan ve hayatı mücadelelerle geçen Şule Yüksel Şenler'in vefatının üzerinden bir yıl geçti.
Yücel Çakmaklı'nın "Birleşen Yollar" ismiyle sinemaya uyarladığı "Huzur Sokağı" romanına imza atan yazar ve gazeteci Şule Yüksel Şenler, vefatının ilk yılında yad ediliyor. Pek çok konuda ilkleri yaşamış, tavizsiz bir isim olarak öne çıkan ve kalemiyle cihad eden Şenler, teyze çocukları olan Hasan Tahsin ile Mihriban Ümran çiftinin çocuğu olarak, 29 Mayıs 1938'de Kayseri'de dünyaya geldi. Aslen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden olan ailesi,1930'lu yılların başında Kayseri'ye, ardından İstanbul'a göç etti. Altı çocuklu ailenin üçüncü çocuğu olan Şenler, Koca Ragıp Paşa İlkokulu'na giderken ailesinin ekonomik durumu bozuldu. Annesi kalp krizi geçirip yatağa düşünce, Şenler, ortaokul ikinci sınıfta okuldan ayrılmak zorunda kalarak, Ermeni bir terzinin yanında çalışmaya başladı. Başarılı edebiyatçının bu tecrübesi, ileride kendi başörtü modelini tasarlamasına da öncülük etti. Yazı hayatına 14 yaşında başladı Şule Yüksel Şenler, yazı hayatına 14 yaşında Yelpaze Dergisinde kaleme aldığı hikayelerle başladı. Asıl adı Yüksel olan Şenler, yazılarında isminin önüne Şule'yi ekleyerek erkek olmadığını vurgulamak istedi. Böylece yazı hayatında Şule Yüksel adıyla tanındı ve ünlendi. Şenler, gazetecilik mesleğiyle 21 yaşında tanışarak, Gökhan Evliyaoğlu ve Peyami Safa'nın da yazar kadrosunda yer aldığı Yeni İstiklal gazetesinin gençlik köşesinde yazmaya başladı. Usta edebiyatçı, ilk düşünce yazılarını Faruk Nafiz Çamlıbel’in çıkardığı Kadın gazetesinde "Duyuşlar-Görüşler" adı altında kaleme aldı. Gazetenin ilanlarını hazırlayan Yüksel Bey'den resim ve müzik dersleri alarak ney ve kanun çalmayı öğrenen Şenler'in "Huzur Sokağı" romanı, 1969'da gazetede tefrika şeklinde okurla buluşmaya başladı. Şule Yüksel Şenler, 1965'te, o zamana kadar benimsemiş olduğu Batılı modern yaşam tarzını terk ederek dindar bir hayata yöneldi ve tesettüre girdi. Ardından Mehmet Şevket Eygi'nin çıkardığı Yeni İstiklal Gazetesinde yazılar kaleme aldı. Yazılarından ötürü hakkında birçok kez dava açılan Şenler'in hayatında, Türk Kadınlar Birliği'nin şikayeti üzerine açılan dava sonrası yeni bir süreç başladı. Konferanslarıyla 1960-1970'li yıllara damga vurdu Başarılı edebiyatçı, başörtüsünün eğitimli Müslüman kadının hayatına girmesine vesile olurken, gerek yazıları gerekse konferanslarıyla da 1960 ve 1970'li yıllara damga vurdu. Şenler, 27 Mayıs 1960 Darbesi'nden sonra kurulan Adalet Partisi'ne katılıp Bakırköy Gençlik Kolları, Edebiyat ve Kültür Kolu Başkanlığı görevlerini sürdürdü, Anadolu'yu dolaşarak verdiği konferanslarla tartışmalar başlattı. Kendisini örnek alan genç kızların başlarını aynı şekilde örtmesi sonucu bu tartışmalar daha da alevlendi ve Şenler gibi başını bağlayan kadınların sayısı sürekli arttı. Bunun üzerine bu tür örtünmeye "Şulebaş" adı verildi. Şule Yüksel Şenler, yayın hayatına 1960'ta başlayan Bugün Gazetesi'nin yazar kadrosunda yer alarak, kadın gazetecilerin parmakla gösterildiği bir dönemde, başörtülü bir kadın gazeteci olarak dikkatleri üzerine çekti. Konferanslar ve yazı hayatının yanında modayla da ilgilenen usta yazar, modern başörtüsü ve pardösü modelleri de çiziyordu. Çizdiği modellerin Anadolu'da genç kızlar arasında yayılmaya başlamasının ardından başını örten öğrenciler, üniversitelerde de tesettürlü bir şekilde okumanın önündeki engellerin kaldırılması talebini güçlü bir şekilde dile getirdiler. Cumhurbaşkanına hakaretten ötürü tutuklandı Dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın 1971'de, "Sokaktaki örtülü kadın ve kızların öncüleri cezalarını çekecekler." sözleriyle işaret ettiği Şenler, Sunay'a hitaben bir mektup yayımlayarak, cumhurbaşkanının Allah'tan ve milletten özür dilemesi gerektiğini savundu. Şenler, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla tutuklandı ve 8 ay cezaevinde kaldı. Sunay, 2 ay sonra Şenler'i affetti. Ancak usta yazar, bu affı reddederek Bursa Cezaevinde cezasını sonuna kadar çekti. Cezaevinden çıktıktan sonra Türkiye'nin dört bir yanını dolaşarak konferanslar vermeyi sürdüren Şenler, Hür Söz, Yeni İstiklal, Babıalide Sabah gazetelerinde kadın sayfaları hazırladı. Bugün gazetesinde 1967-1971'de köşe yazarı olarak yer aldı. Seher Vakti Dergisi'nin başyazarı oldu ve 1980'den sonra aralarında Milli Gazete'nin de olduğu gazetelerde yazdı. Huzur Sokağı romanı, film ve dizilere konu oldu Başarılı yazarın Huzur Sokağı adlı eseri, Yücel Çakmaklı'nın yönettiği İzzet Günay ve Türkan Şoray'ın rol aldığı "Birleşen Yollar" filmiyle sinemaya uyarlandı. Huzur Sokağı romanı, 2012'de aynı adla televizyon dizisi haline getirilerek izleyiciyle buluştu. Usta yazar, yaşamı boyunca ayrıca "Gençliğin Izdırabı", "Hidayet", "Bize Ne Oldu", "İslam'da ve Günümüzde Kadın", "Duyuşlar", "Her şey İslam İçin", "Uygarlığın Gözyaşları", "Kız ve Çiçek", "Sağ El", "Bir Bilinçli Öğretmen" ve "Yılanla Tilki" adlı eserlere de imza attı. 81 yaşında hayata veda etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın evliliklerine ara bulucu olduğu belirtilen Şenler'in hayatı, gazeteci Demet Tezcan tarafından, "Bir Çığır Öyküsü: Şule Yüksel Şenler" isimli kitapta kaleme alındı. Yaşamının son 15 yılını hastalıklarla mücadele ederek geçiren Şenler, yaklaşık 8 ay tedavi gördüğü hastanede, 28 Ağustos 2019'da 81 yaşındayken vefat etti. Eyüp Sultan Camisi'nde kılınan namazın ardından son yolculuğuna uğurlanan Şenler'in cenaze merasimine kültür, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda isim katıldı. "Şule hanımı en güzel ifade edecek kelime 'mücahide'dir." Şenler ile ilgili biyografi kitabı yayınlayan yazar Demet Tezcan, vefatının ardından yaptığı açıklamada, "Şenler, çok kıymetli ve çıtası çok yüksek bir örnekti. Davası için yaptıkları karşılığında da her türlü bedeli ödemiş bir isim. Hakkında açılan davalar, hapis yatması… Şenler, zatürreye bağlı solunum yetmezliğinden vefat etti. Bu, Şule ablada yıllardır nükseden bir durumdu. Çünkü o yıllarda verem olmuştu. O koşturmada, aç, susuz, dinlenemeden, Karadeniz turnesi yaptığı bir dönemde hastalanmıştı ve tam o esnada da cezaevine girmişti. Hastalığının en zor yıllarını cezaevinde geçirmişti. Bunu hiç atlatamadı. En ufak yağmur damlasında dışarıya çıkamazdı. Son nefesini de yine davası için almış olduğu bir hastalıkla verdi." ifadelerini kullandı. Gazeteci-yazar Sibel Eraslan ise Şenler'in, arkasında herhangi bir STK, siyasi parti ya da maddi bir güç olmadan tek başına büyük bir mücadele veren isim olduğunu vurgulayarak, şunları aktarmıştı: "Şenler, Türkiye'de hem direnişin hem dirilişin sembolüydü. Diriliş, ruhani manada tekrar ruhun imani aydınlanmaya yönelmesi. Bu konuda insanları davet etti. Büyük mevzuların kadınıydı, tek başına yüreğiyle çıkmıştı yola. İkinci aşamasında da başörtülü olduğu için bazı kısıtlamalarla karşı karşıya kaldı ve hukuk direnişinin sembolü oldu. 1968'den bu yana devam etti. Mesela benim hukukçu olarak serbestiyet kazanmam, mesleğimi yapabilmem için yasakların kalkması 2014 idi. Yani 1968'de Şule ablanın omuzladığı ve başlattığı hak arama, hukuk mücadelesi, avukatlar için 2014'te sonuçlandı. Bu sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en uzun hukuk mücadelelerinden biridir. Şenler, bunun mimarıdır. Şule hanımı en güzel ifade edecek kelime, "mücahide"dir. Davasına inancı açısından cesaret ve zarafet timsaliydi. Çok iyi bir anne olabilirdi, anne olsun isterdim ama bugün gördüm ki cenazesi başında milyonlarca kızı var. O kızlardan biri olmak çok büyük bir şeref. Şule abla her türlü mücadeleyi sürdürdü. Kolay değil bir hukuk mücadelesini tek başına sürdürmek ve arkasından milyonlarca insana yol açmak."
Pek çok konuda ilkleri yaşamış, tavizsiz bir isim olarak öne çıkan ve hayatı mücadelelerle geçen Şule Yüksel Şenler'in vefatının üzerinden bir yıl geçti.

Yücel Çakmaklı'nın "Birleşen Yollar" ismiyle sinemaya uyarladığı "Huzur Sokağı" romanına imza atan yazar ve gazeteci Şule Yüksel Şenler, vefatının ilk yılında yad ediliyor.

Pek çok konuda ilkleri yaşamış, tavizsiz bir isim olarak öne çıkan ve kalemiyle cihad eden Şenler, teyze çocukları olan Hasan Tahsin ile Mihriban Ümran çiftinin çocuğu olarak, 29 Mayıs 1938'de Kayseri'de dünyaya geldi.

Aslen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden olan ailesi,1930'lu yılların başında Kayseri'ye, ardından İstanbul'a göç etti.

Altı çocuklu ailenin üçüncü çocuğu olan Şenler, Koca Ragıp Paşa İlkokulu'na giderken ailesinin ekonomik durumu bozuldu. Annesi kalp krizi geçirip yatağa düşünce, Şenler, ortaokul ikinci sınıfta okuldan ayrılmak zorunda kalarak, Ermeni bir terzinin yanında çalışmaya başladı. Başarılı edebiyatçının bu tecrübesi, ileride kendi başörtü modelini tasarlamasına da öncülük etti.

Yazı hayatına 14 yaşında başladı

Şule Yüksel Şenler, yazı hayatına 14 yaşında Yelpaze Dergisinde kaleme aldığı hikayelerle başladı.

Asıl adı Yüksel olan Şenler, yazılarında isminin önüne Şule'yi ekleyerek erkek olmadığını vurgulamak istedi. Böylece yazı hayatında Şule Yüksel adıyla tanındı ve ünlendi.

Şenler, gazetecilik mesleğiyle 21 yaşında tanışarak, Gökhan Evliyaoğlu ve Peyami Safa'nın da yazar kadrosunda yer aldığı Yeni İstiklal gazetesinin gençlik köşesinde yazmaya başladı. Usta edebiyatçı, ilk düşünce yazılarını Faruk Nafiz Çamlıbel’in çıkardığı Kadın gazetesinde "Duyuşlar-Görüşler" adı altında kaleme aldı.

Gazetenin ilanlarını hazırlayan Yüksel Bey'den resim ve müzik dersleri alarak ney ve kanun çalmayı öğrenen Şenler'in "Huzur Sokağı" romanı, 1969'da gazetede tefrika şeklinde okurla buluşmaya başladı.

Şule Yüksel Şenler, 1965'te, o zamana kadar benimsemiş olduğu Batılı modern yaşam tarzını terk ederek dindar bir hayata yöneldi ve tesettüre girdi. Ardından Mehmet Şevket Eygi'nin çıkardığı Yeni İstiklal Gazetesinde yazılar kaleme aldı.

Yazılarından ötürü hakkında birçok kez dava açılan Şenler'in hayatında, Türk Kadınlar Birliği'nin şikayeti üzerine açılan dava sonrası yeni bir süreç başladı.

Konferanslarıyla 1960-1970'li yıllara damga vurdu

Başarılı edebiyatçı, başörtüsünün eğitimli Müslüman kadının hayatına girmesine vesile olurken, gerek yazıları gerekse konferanslarıyla da 1960 ve 1970'li yıllara damga vurdu.

Şenler, 27 Mayıs 1960 Darbesi'nden sonra kurulan Adalet Partisi'ne katılıp Bakırköy Gençlik Kolları, Edebiyat ve Kültür Kolu Başkanlığı görevlerini sürdürdü, Anadolu'yu dolaşarak verdiği konferanslarla tartışmalar başlattı.

Kendisini örnek alan genç kızların başlarını aynı şekilde örtmesi sonucu bu tartışmalar daha da alevlendi ve Şenler gibi başını bağlayan kadınların sayısı sürekli arttı. Bunun üzerine bu tür örtünmeye "Şulebaş" adı verildi.

Şule Yüksel Şenler, yayın hayatına 1960'ta başlayan Bugün Gazetesi'nin yazar kadrosunda yer alarak, kadın gazetecilerin parmakla gösterildiği bir dönemde, başörtülü bir kadın gazeteci olarak dikkatleri üzerine çekti.

Konferanslar ve yazı hayatının yanında modayla da ilgilenen usta yazar, modern başörtüsü ve pardösü modelleri de çiziyordu. Çizdiği modellerin Anadolu'da genç kızlar arasında yayılmaya başlamasının ardından başını örten öğrenciler, üniversitelerde de tesettürlü bir şekilde okumanın önündeki engellerin kaldırılması talebini güçlü bir şekilde dile getirdiler.

Cumhurbaşkanına hakaretten ötürü tutuklandı

Dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın 1971'de, "Sokaktaki örtülü kadın ve kızların öncüleri cezalarını çekecekler." sözleriyle işaret ettiği Şenler, Sunay'a hitaben bir mektup yayımlayarak, cumhurbaşkanının Allah'tan ve milletten özür dilemesi gerektiğini savundu. Şenler, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla tutuklandı ve 8 ay cezaevinde kaldı.

Sunay, 2 ay sonra Şenler'i affetti. Ancak usta yazar, bu affı reddederek Bursa Cezaevinde cezasını sonuna kadar çekti.

Cezaevinden çıktıktan sonra Türkiye'nin dört bir yanını dolaşarak konferanslar vermeyi sürdüren Şenler, Hür Söz, Yeni İstiklal, Babıalide Sabah gazetelerinde kadın sayfaları hazırladı. Bugün gazetesinde 1967-1971'de köşe yazarı olarak yer aldı. Seher Vakti Dergisi'nin başyazarı oldu ve 1980'den sonra aralarında Milli Gazete'nin de olduğu gazetelerde yazdı.

Huzur Sokağı romanı, film ve dizilere konu oldu

Başarılı yazarın Huzur Sokağı adlı eseri, Yücel Çakmaklı'nın yönettiği İzzet Günay ve Türkan Şoray'ın rol aldığı "Birleşen Yollar" filmiyle sinemaya uyarlandı.

Huzur Sokağı romanı, 2012'de aynı adla televizyon dizisi haline getirilerek izleyiciyle buluştu.

Usta yazar, yaşamı boyunca ayrıca "Gençliğin Izdırabı", "Hidayet", "Bize Ne Oldu", "İslam'da ve Günümüzde Kadın", "Duyuşlar", "Her şey İslam İçin", "Uygarlığın Gözyaşları", "Kız ve Çiçek", "Sağ El", "Bir Bilinçli Öğretmen" ve "Yılanla Tilki" adlı eserlere de imza attı.

81 yaşında hayata veda etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın evliliklerine ara bulucu olduğu belirtilen Şenler'in hayatı, gazeteci Demet Tezcan tarafından, "Bir Çığır Öyküsü: Şule Yüksel Şenler" isimli kitapta kaleme alındı.

Yaşamının son 15 yılını hastalıklarla mücadele ederek geçiren Şenler, yaklaşık 8 ay tedavi gördüğü hastanede, 28 Ağustos 2019'da 81 yaşındayken vefat etti.

Eyüp Sultan Camisi'nde kılınan namazın ardından son yolculuğuna uğurlanan Şenler'in cenaze merasimine kültür, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda isim katıldı.

"Şule hanımı en güzel ifade edecek kelime 'mücahide'dir."

Şenler ile ilgili biyografi kitabı yayınlayan yazar Demet Tezcan, vefatının ardından yaptığı açıklamada, "Şenler, çok kıymetli ve çıtası çok yüksek bir örnekti. Davası için yaptıkları karşılığında da her türlü bedeli ödemiş bir isim. Hakkında açılan davalar, hapis yatması… Şenler, zatürreye bağlı solunum yetmezliğinden vefat etti. Bu, Şule ablada yıllardır nükseden bir durumdu. Çünkü o yıllarda verem olmuştu. O koşturmada, aç, susuz, dinlenemeden, Karadeniz turnesi yaptığı bir dönemde hastalanmıştı ve tam o esnada da cezaevine girmişti. Hastalığının en zor yıllarını cezaevinde geçirmişti. Bunu hiç atlatamadı. En ufak yağmur damlasında dışarıya çıkamazdı. Son nefesini de yine davası için almış olduğu bir hastalıkla verdi." ifadelerini kullandı.

Gazeteci-yazar Sibel Eraslan ise Şenler'in, arkasında herhangi bir STK, siyasi parti ya da maddi bir güç olmadan tek başına büyük bir mücadele veren isim olduğunu vurgulayarak, şunları aktarmıştı:

"Şenler, Türkiye'de hem direnişin hem dirilişin sembolüydü. Diriliş, ruhani manada tekrar ruhun imani aydınlanmaya yönelmesi. Bu konuda insanları davet etti. Büyük mevzuların kadınıydı, tek başına yüreğiyle çıkmıştı yola. İkinci aşamasında da başörtülü olduğu için bazı kısıtlamalarla karşı karşıya kaldı ve hukuk direnişinin sembolü oldu. 1968'den bu yana devam etti. Mesela benim hukukçu olarak serbestiyet kazanmam, mesleğimi yapabilmem için yasakların kalkması 2014 idi. Yani 1968'de Şule ablanın omuzladığı ve başlattığı hak arama, hukuk mücadelesi, avukatlar için 2014'te sonuçlandı. Bu sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en uzun hukuk mücadelelerinden biridir. Şenler, bunun mimarıdır. Şule hanımı en güzel ifade edecek kelime, "mücahide"dir. Davasına inancı açısından cesaret ve zarafet timsaliydi. Çok iyi bir anne olabilirdi, anne olsun isterdim ama bugün gördüm ki cenazesi başında milyonlarca kızı var. O kızlardan biri olmak çok büyük bir şeref. Şule abla her türlü mücadeleyi sürdürdü. Kolay değil bir hukuk mücadelesini tek başına sürdürmek ve arkasından milyonlarca insana yol açmak."

Bartın HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.