Prof. Dr. Reşat Öngören: “Ramazan ayı, yüce yaratanın her an anıldığı bir aydır"

Sağlık 20.03.2023 - 13:32, Güncelleme: 20.03.2023 - 13:32
 

Prof. Dr. Reşat Öngören: “Ramazan ayı, yüce yaratanın her an anıldığı bir aydır"

Ramazan ayına günler kaldı. Ramazan ayının yüce yaratanın her an anıldığı bir ay olduğunu belirten tasavvuf araştırmacısı Prof. Dr. Reşat Öngören, oruç ibadetinin aynı zamanda bizlere bir yudum suyun bile ne kadar değerli bir nimet olduğunu, öte yandan açlığın insan için nasıl bir sıkıntı doğurduğunu da öğretmek olduğunu söyledi. Bu ibadeti yerine getirenlerin fakirler ve muhtaçlarla çok daha kolay empati kurma kabiliyeti kazandıklarını kaydeden Prof. Dr. Reşat Öngören, “Oruçlu insan hem sahip olduğu nimetlerin kıymetini anlar; onları israf etmez, hem nimeti verene teşekkür ve minnet duygusu pekişir hem de muhtaçlara yardım etmesi gerektiğini idrak eder.” dedi. Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören yaklaşan Ramazan ayının maneviyata katkılarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Ramazan ayının oruç ve ibadetlerin yanı sıra bedenen, beynen ve ruhen de bireylerin dinlendiği bir ay olduğunu belirten Öngören, “Kur’an-ı Kerim’de insanın beden ve ruhtan meydana geldiği vurgulanır. Bedenimiz dünyadaki gıdalarla şekillenmekte, ruhumuz da Allah’tan gelmektedir. İnsanın dünyada para, makam, itibar, güzel giyecek ve tatlı yiyecekler gibi birtakım şeylere sahip olma ve ebedi kalma arzusu dünyadan, topraktan gelen bedenin arzusudur. Fizikötesi âlemle irtibata geçme ve nihayetinde yaratıcıyı tanıma ve ona kavuşma isteği ise ruhun arzusudur. Ölüm gerçekleştiğinde beden bütün unsurlarıyla geldiği yere yani dünyaya, toprağa karışırken, ölümsüz olan ruhumuz da Allah’a kavuşmaktadır. O yüzden ölüm olayını Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle ‘Allah’tan geldik Allah’a dönüyoruz’ diye ifade ederiz.” diye konuştu. Dünya insanın sınav yeridir… Prof. Dr. Reşat Öngören, “Dünya insanın sınav yeridir ve geçicidir; ebedi hayata hazırlık sürecidir. Ahirete göre bu sürecin kısalığı Peygamber Efendimiz tarafından ‘Yolcunun ağaç gölgesinde bir süre dinlenmesi’ şeklinde ifade edilmiştir. Bu süreçte yaşadığımız güzellikler de karşılaştığımız zorluklar da birer imtihan vesilesidir. Nimet ve güzelliklere şükretmek, sıkıntı ve zorluklara ise sabretmek imtihanı kazanmak için gerekli görülmüştür.” dedi. Mutluluğun temelinde yüce yaratıcıyı her zaman anmak var Temel mutluluk ve huzur kaynağının her zaman yaratıcıyı hatırda tutup onu her zaman anmak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Reşat Öngören, şunları söyledi: “Şu gerçeği her an aklımızda tutmamız gerekiyor: Biz dünyaya kendi arzu ve irademizle gelmedik. Bize can veren de canlarımızı alan da Allah’tır. O yarattığı insana aynı zamanda dünya ve ahiret mutluluğu için peygamberler vasıtasıyla reçeteler sunmuştur: Buna göre temel mutluluk ve huzur kaynağı her hal ve kârda yaratıcıyı hatırda tutmak, onu anmaya devam etmektir. Zira Hz. Allah ‘Beni ananlar huzur bulur, beni anmaktan kaçınanlar ise sıkıntı içinde yaşarlar’ buyurmaktadır. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle evrende her şey Allah’ı andığı için insan Allah’ı anmaktan uzak durursa âdeta debisi yüksek bir suyun akışına ters kürek çekerek yol almaya çalışmak gibi bir pozisyona girmiş olur ki bu onu hem yorgun ve bitkin kılar hem de bir arpa boyu yol alamaz.” Allah’ı anmak belli formlardan ibaret değildir Yaklaşan Ramazan ayının Allah’ın anıldığı mübarek bir ay olduğunu ifade eden Prof. Dr. Reşat Öngören, “Allah’ı anmanın sayısızca formu var. Bunu ifade için ‘Yaratıkların nefesleri adedince Allah’a giden yol vardır’ denilmiştir. Namaz, oruç gibi ibadetler Allah’ı anmanın belirlenen formlarıdır ama Allah’ı anmak bu formlardan ibaret değildir. Yolda yürürken yerdeki çiçeklere ya da gökteki yıldızlara bakarak yaratıcıyı hatırlamak da birer zikirdir.” dedi. Ramazan’da Allah’ı kesintisiz anarız Ramazan ayında Allah’ın emri üzerine oruç tutulacağını kaydeden Prof. Dr. Reşat Öngören, “Şimdi Ramazan ayı başlıyor ve bizler oruç tutacağız. Neden oruç tutuyoruz? Allah öyle istediği için. O halde oruca başlamakla Allah’ı anmaya başlamış oluyoruz. Sahur vaktinden itibaren yemeden içmeden uzak durarak iftar vaktine kadar kesintisiz Allah’ı andığımızı bilmemiz gerekir. Oruç tutanların çok iyi bildiği gibi bu ibadetin insana verdiği huzur ve ruhtaki dinginlik bambaşkadır. Hele iftar vakti yaklaştıkça bu huzur zirveye çıkar. Ramazan ayında tutulan oruç aynı zamanda toplu zikir, ibadet olduğu için toplumda ayrı bir sinerji oluşturmaktadır. Çünkü ‘Allah’ın eli toplu hareket edenler (cemaat) üzerindedir.’ O yüzden bu zamanlarda yapılan her türlü güzel davranış diğer zamanlara göre kat kat fazla karşılık bulmaktadır.” diye konuştu. Oruç ibadeti sahip olduklarımızın kıymetini anlamamıza yardımcı olur Oruç ibadetinin aynı zamanda bizlere bir yudum suyun bile ne kadar değerli bir nimet olduğunu, öte yandan açlığın insan için nasıl bir sıkıntı doğurduğunu da öğretmek olduğunu belirten Prof. Dr. Reşat Öngören, “Bu ibadeti yerine getirenler fakirler ve muhtaçlarla çok daha kolay empati kurma kabiliyeti kazanırlar. Oruçlu insan hem sahip olduğu nimetlerin kıymetini anlar; onları israf etmez, hem nimeti verene teşekkür ve minnet duygusu pekişir hem de muhtaçlara yardım etmesi gerektiğini idrak eder.” dedi. Herkes imkânı ölçüsünde destek verebilir Ramazan öncesi ülkemizde deprem ve sel gibi büyük felaketler yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Reşat Öngören, “Bu olaylar sadece onu yaşayanlar açısından değil aksine bütün insanlar için bir imtihan vesilesidir. Şunu da bilelim ki Hz. Allah yaşadığımız sıkıntılara karşı bizlere dayanma gücü de lütfetmektedir. O yüzden felakete maruz kalanlar sabır, tahammül ve kabullenme (rıza) ile diğerleri onlara her yönden yardım, destek ve dayanışma ile bu sınavın üstesinden gelmek durumundayız. İmkânı olanlar para, mal ve gıda yardımıyla, doktorlar hastaları tedavi ile, psikologlar onlara psikolojik destekle, öğretmenler yaygın eğitim programlarıyla, din adamları gönül dünyalarına hitap ederek huzur bulmalarına vesile olabilirler.” diye konuştu. Ramazan’da “İnsan, Maneviyat ve Şifa Konuşmaları” başlayacak Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü hocaları olarak bu kapsamda Ramazan’ın ilk gününde başlamak üzere 12 hafta boyunca internet ortamında Zoom üzerinden “İnsan, Maneviyat ve Şifa Konuşmaları” başlığıyla bir program hazırladıklarını ifade eden Öngören, “Konuşmacılar arasında tabip, psikolog, edebiyatçı, kültür tarihçisi, musikişinas ve ilahiyatçı gibi farklı uzmanlık alanlarından hocalar var. Bu program canlı olarak sunulmakla birlikte bir sonraki gün kayıttan da dinlenebilecek. Bununla ilgili geniş bilgiye ve programın ayrıntısına enstitünün web sayfasından ve sosyal medya hesaplarından ulaşılabilir. Ramazan ayının manevi atmosferi, Allah’ın af ve merhametinin zirveye çıktığı bu zaman dilimi hepimiz için bir fırsat oluşturuyor. Felakete uğrayanlar Allah’tan dayanma gücü ve sabır dileyerek, diğerleri elinde olan maddî ve manevi bütün imkânları seferber ederek bu ayın feyzinden ve bereketinden çokça istifade edeceklerdir.” diye konuştu.   Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı

Ramazan ayına günler kaldı. Ramazan ayının yüce yaratanın her an anıldığı bir ay olduğunu belirten tasavvuf araştırmacısı Prof. Dr. Reşat Öngören, oruç ibadetinin aynı zamanda bizlere bir yudum suyun bile ne kadar değerli bir nimet olduğunu, öte yandan açlığın insan için nasıl bir sıkıntı doğurduğunu da öğretmek olduğunu söyledi. Bu ibadeti yerine getirenlerin fakirler ve muhtaçlarla çok daha kolay empati kurma kabiliyeti kazandıklarını kaydeden Prof. Dr. Reşat Öngören, “Oruçlu insan hem sahip olduğu nimetlerin kıymetini anlar; onları israf etmez, hem nimeti verene teşekkür ve minnet duygusu pekişir hem de muhtaçlara yardım etmesi gerektiğini idrak eder.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören yaklaşan Ramazan ayının maneviyata katkılarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Ramazan ayının oruç ve ibadetlerin yanı sıra bedenen, beynen ve ruhen de bireylerin dinlendiği bir ay olduğunu belirten Öngören, “Kur’an-ı Kerim’de insanın beden ve ruhtan meydana geldiği vurgulanır. Bedenimiz dünyadaki gıdalarla şekillenmekte, ruhumuz da Allah’tan gelmektedir. İnsanın dünyada para, makam, itibar, güzel giyecek ve tatlı yiyecekler gibi birtakım şeylere sahip olma ve ebedi kalma arzusu dünyadan, topraktan gelen bedenin arzusudur. Fizikötesi âlemle irtibata geçme ve nihayetinde yaratıcıyı tanıma ve ona kavuşma isteği ise ruhun arzusudur. Ölüm gerçekleştiğinde beden bütün unsurlarıyla geldiği yere yani dünyaya, toprağa karışırken, ölümsüz olan ruhumuz da Allah’a kavuşmaktadır. O yüzden ölüm olayını Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle ‘Allah’tan geldik Allah’a dönüyoruz’ diye ifade ederiz.” diye konuştu.

Dünya insanın sınav yeridir…

Prof. Dr. Reşat Öngören, “Dünya insanın sınav yeridir ve geçicidir; ebedi hayata hazırlık sürecidir. Ahirete göre bu sürecin kısalığı Peygamber Efendimiz tarafından ‘Yolcunun ağaç gölgesinde bir süre dinlenmesi’ şeklinde ifade edilmiştir. Bu süreçte yaşadığımız güzellikler de karşılaştığımız zorluklar da birer imtihan vesilesidir. Nimet ve güzelliklere şükretmek, sıkıntı ve zorluklara ise sabretmek imtihanı kazanmak için gerekli görülmüştür.” dedi.

Mutluluğun temelinde yüce yaratıcıyı her zaman anmak var

Temel mutluluk ve huzur kaynağının her zaman yaratıcıyı hatırda tutup onu her zaman anmak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Reşat Öngören, şunları söyledi:

“Şu gerçeği her an aklımızda tutmamız gerekiyor: Biz dünyaya kendi arzu ve irademizle gelmedik. Bize can veren de canlarımızı alan da Allah’tır. O yarattığı insana aynı zamanda dünya ve ahiret mutluluğu için peygamberler vasıtasıyla reçeteler sunmuştur: Buna göre temel mutluluk ve huzur kaynağı her hal ve kârda yaratıcıyı hatırda tutmak, onu anmaya devam etmektir. Zira Hz. Allah ‘Beni ananlar huzur bulur, beni anmaktan kaçınanlar ise sıkıntı içinde yaşarlar’ buyurmaktadır. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle evrende her şey Allah’ı andığı için insan Allah’ı anmaktan uzak durursa âdeta debisi yüksek bir suyun akışına ters kürek çekerek yol almaya çalışmak gibi bir pozisyona girmiş olur ki bu onu hem yorgun ve bitkin kılar hem de bir arpa boyu yol alamaz.”

Allah’ı anmak belli formlardan ibaret değildir

Yaklaşan Ramazan ayının Allah’ın anıldığı mübarek bir ay olduğunu ifade eden Prof. Dr. Reşat Öngören, “Allah’ı anmanın sayısızca formu var. Bunu ifade için ‘Yaratıkların nefesleri adedince Allah’a giden yol vardır’ denilmiştir. Namaz, oruç gibi ibadetler Allah’ı anmanın belirlenen formlarıdır ama Allah’ı anmak bu formlardan ibaret değildir. Yolda yürürken yerdeki çiçeklere ya da gökteki yıldızlara bakarak yaratıcıyı hatırlamak da birer zikirdir.” dedi.

Ramazan’da Allah’ı kesintisiz anarız

Ramazan ayında Allah’ın emri üzerine oruç tutulacağını kaydeden Prof. Dr. Reşat Öngören, “Şimdi Ramazan ayı başlıyor ve bizler oruç tutacağız. Neden oruç tutuyoruz? Allah öyle istediği için. O halde oruca başlamakla Allah’ı anmaya başlamış oluyoruz. Sahur vaktinden itibaren yemeden içmeden uzak durarak iftar vaktine kadar kesintisiz Allah’ı andığımızı bilmemiz gerekir. Oruç tutanların çok iyi bildiği gibi bu ibadetin insana verdiği huzur ve ruhtaki dinginlik bambaşkadır. Hele iftar vakti yaklaştıkça bu huzur zirveye çıkar. Ramazan ayında tutulan oruç aynı zamanda toplu zikir, ibadet olduğu için toplumda ayrı bir sinerji oluşturmaktadır. Çünkü ‘Allah’ın eli toplu hareket edenler (cemaat) üzerindedir.’ O yüzden bu zamanlarda yapılan her türlü güzel davranış diğer zamanlara göre kat kat fazla karşılık bulmaktadır.” diye konuştu.

Oruç ibadeti sahip olduklarımızın kıymetini anlamamıza yardımcı olur

Oruç ibadetinin aynı zamanda bizlere bir yudum suyun bile ne kadar değerli bir nimet olduğunu, öte yandan açlığın insan için nasıl bir sıkıntı doğurduğunu da öğretmek olduğunu belirten Prof. Dr. Reşat Öngören, “Bu ibadeti yerine getirenler fakirler ve muhtaçlarla çok daha kolay empati kurma kabiliyeti kazanırlar. Oruçlu insan hem sahip olduğu nimetlerin kıymetini anlar; onları israf etmez, hem nimeti verene teşekkür ve minnet duygusu pekişir hem de muhtaçlara yardım etmesi gerektiğini idrak eder.” dedi.

Herkes imkânı ölçüsünde destek verebilir

Ramazan öncesi ülkemizde deprem ve sel gibi büyük felaketler yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Reşat Öngören, “Bu olaylar sadece onu yaşayanlar açısından değil aksine bütün insanlar için bir imtihan vesilesidir. Şunu da bilelim ki Hz. Allah yaşadığımız sıkıntılara karşı bizlere dayanma gücü de lütfetmektedir. O yüzden felakete maruz kalanlar sabır, tahammül ve kabullenme (rıza) ile diğerleri onlara her yönden yardım, destek ve dayanışma ile bu sınavın üstesinden gelmek durumundayız. İmkânı olanlar para, mal ve gıda yardımıyla, doktorlar hastaları tedavi ile, psikologlar onlara psikolojik destekle, öğretmenler yaygın eğitim programlarıyla, din adamları gönül dünyalarına hitap ederek huzur bulmalarına vesile olabilirler.” diye konuştu.

Ramazan’da “İnsan, Maneviyat ve Şifa Konuşmaları” başlayacak

Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü hocaları olarak bu kapsamda Ramazan’ın ilk gününde başlamak üzere 12 hafta boyunca internet ortamında Zoom üzerinden “İnsan, Maneviyat ve Şifa Konuşmaları” başlığıyla bir program hazırladıklarını ifade eden Öngören, “Konuşmacılar arasında tabip, psikolog, edebiyatçı, kültür tarihçisi, musikişinas ve ilahiyatçı gibi farklı uzmanlık alanlarından hocalar var. Bu program canlı olarak sunulmakla birlikte bir sonraki gün kayıttan da dinlenebilecek. Bununla ilgili geniş bilgiye ve programın ayrıntısına enstitünün web sayfasından ve sosyal medya hesaplarından ulaşılabilir. Ramazan ayının manevi atmosferi, Allah’ın af ve merhametinin zirveye çıktığı bu zaman dilimi hepimiz için bir fırsat oluşturuyor. Felakete uğrayanlar Allah’tan dayanma gücü ve sabır dileyerek, diğerleri elinde olan maddî ve manevi bütün imkânları seferber ederek bu ayın feyzinden ve bereketinden çokça istifade edeceklerdir.” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.