Av. Mehmet Süt
Köşe Yazarı
Av. Mehmet Süt
 

Şu Bizim KızKulesi...

ŞU BİZİM KIZKULESİ..  -Recep Doğan Dostuma Saygıyla— Güzel insanlar… Kızkulesi üzerine yazılıp söylenen efsaneler  say say bitmez.. Zindan;  yılan, üzüm ve  sepet elbet değil  kastettiklerim.. Geçenlerde  sevgili kızım  Elif; ciddi ciddi  bana dedi ki: “Baba;  Kızkulesi’ni baştan ayağa yıkmışlar   yıkmışlar..! Hani o üstüne çekilen branda var ya.?! onunla yıktıklarını  gizlemişler..!!” Haydaa..! Ne işin var şimdi çayda..! Yahu dostlar; Ah! bu sanal alem  var ya;  bu sanal alem.! Genç nesilleri  yalan yanlış bilgilerle  resmen eyledi sersem..! Aziz dostlar;  siz lütfen yüreğinizi  ferah tutun.. Salacak Sahili  yüzme ekibi  olarak bizler,  yaz kış demeden hemen her gün  Kızkulesi’ne yüzerek  çıkıyor; bir bakıma  efsane kulede rutin kontroller  yapıyoruz.. Evet; Kızkulesi’nin  restorasyonu  hayli uzun sürdü… Marka değeri  İstanbul’la yarışacak kadar ünlü bu harika eserin İstanbullular ile hasretinin uzadıkça uzaması kamuoyunu ziyadesiyle meşgul etti ve üzdü.. Mâlum; Kızkulesi  özel işletme elinden alınarak  Kültür Bakanlığı’na  devredildi.. İyi de edildi.. Zira;bir fotoğrafçı  dostumun  verdiği malumata göre  dünyada en çok  ilgi gören,  en çok fotoğrafı çekilen;  en çok tanınıp bilinen  beş objeden birisi imiş  meğerse şu bizim Kızkulesi.. Bu yönü ile de   marka değeri  İstanbul’dan bile  yüksekmiş.. Gelelim şimdi şu  mâhut restorasyon  mes’elesine ve  bu ince mesele üzerinden  bir bardak suda kopartılan fırtınalara.. Ve de mâlum çevrelerce estirilen  yalan yanlış tevatür ve tezvirat ürünü düzmece haberlere.. Efendim; restorasyonun son aşamaya geldiği bir sabah yüzme ekibiyle  çıktığımız  Kızkulesi’nde  restorasyon işlerini  hassasiyetle takip ve kontrol eden kontrol şefi  kibar bir hanımefendiden aldığım malûmatı arz edeyim.. Oldukça anlayışlı,  güler yüzlü  ve pek zarif hanımefendi dedi ki özetle: “ Avukat bey;  bu yalan,yanlış  ve baştan sona  zırva haberlere  zerrece itibar  etmeyin.! “..Zira kurum olarak bizler Kızkulesi’nin  restorasyon,tâdil, tamir ve bakım işlerini  tarih ve kültür eserleri  konusunda uzman,  tamamı profesörlerden  oluşan yetkili  bir kurul marifetiyle ve de bir kuyumcu hassasiyetiyle aşama  yerine getiriyoruz.. “..Dünyanın göz bebeği Kızkulesi; aslına aykırı tüm ilave eklerinden birer birer kurtuluyor..!” “..Orjinal yapısına aykırı ne varsa bu yanlışlarından soyunup sıyrılıyor..!” “..Yılların ihmali ve ihanetiyle asli yapısına giydirilen tüm yük ve eklentilerden azat ediliyor..!” “..Nedir bu yük ve ihanetler Saygıdeğer Şef Hanım.?” sorusuna: “Beton..!” “…?!” “..Bildiğin beton..!” dedi.. “..Yıllar yılı yanlış tâdil ve restorasyon uygulamalarıyla güzelim Kızkulesi’nin gövdesine  o kadar çok çelik aksam ve beton  yükü bindirilmiş ki;  aylardır bizler yetkili kurulların  onayladığı proje doğrultusunda aşama aşama ve itina ile  bu çelik ve beton kaplamaları   sökerek Kızkulesi’nin  belini büken  beton yükünden  kurtarıyoruz..! “..Yani; bir nevi Kızkulesi’ni  tırnaklarınızla  kazıyorsunuz; öyle mi.?”  diye ilave ettim.. “..Evet;  aynen öyle beton aksamını kökünden kazıyıp  o eski karkas,  taş ve tuğla haline  yeniden getiriyoruz..” “..Peki ya sonra.”  diye son bir soru daha sordum..  “..Biraz daha sabredin..” diye karşılık verdi  şef hanım aynı sabır ve nezâketle.. “..Baharın gelişiyle beraber  Kızkulesi küllerinden  yeniden doğacak..”  “..Boğaz’ın enfes maviliğinde  bembeyaz  bir kuğu gibi nazlı nazlı yeniden salınacak..” “..Denizde ışıldayan en nâdide inci gibi İstanbul Boğazının kalbinde  yeniden ışıldayacak..” “..Yılların ihmali  ve yanlış tâdilatlarından  arındığında  Türk kültür ve tabiat  varlığının; Türk turizminin tartışmasız  en büyük medâr-ı iftihârı olacak..” “.Bakanlığımızın  en müstesna;  en gözde müzesi olarak, içinden deniz geçen  yegâne şehir olan  Aziz İstanbul’a  tarifsiz güzellikler  ve değerler  katacak..” İşte böyle dostlar; iç ferahlatan  bu kıymetli malumatla Kızkulesi’nin  nice sırlarları perdeleyen gizemli  perdesine dikkatle; alıcı gözle  son bir kez nazar ettim..  Boğaz’ın incisine ve nazlı gelinine içten bir “merhaba” dedim.. Kontrol şefi hanımefendiye  bu kıymetli mâlumatları için teşekkürlerimizi iletip  dingin kulaçlarımızı  Harem  istikametine doğru  çeviriverdik.. SÜT Mehmet/ Salacak
Ekleme Tarihi: 24 Temmuz 2023 - Pazartesi

Şu Bizim KızKulesi...

ŞU BİZİM KIZKULESİ.. 
-Recep Doğan Dostuma Saygıyla—

Güzel insanlar…

Kızkulesi üzerine yazılıp söylenen efsaneler 
say say bitmez..

Zindan; 
yılan, üzüm ve 
sepet elbet değil 
kastettiklerim..

Geçenlerde 
sevgili kızım 
Elif; ciddi ciddi 
bana dedi ki:

“Baba; 
Kızkulesi’ni baştan ayağa yıkmışlar  
yıkmışlar..!
Hani o üstüne çekilen branda var ya.?!
onunla yıktıklarını 
gizlemişler..!!”

Haydaa..!
Ne işin var şimdi çayda..!

Yahu dostlar;
Ah! bu sanal alem 
var ya; 
bu sanal alem.!

Genç nesilleri 
yalan yanlış bilgilerle 
resmen eyledi sersem..!

Aziz dostlar; 
siz lütfen yüreğinizi 
ferah tutun..

Salacak Sahili 
yüzme ekibi 
olarak bizler, 
yaz kış demeden hemen her gün 
Kızkulesi’ne yüzerek 
çıkıyor;
bir bakıma 
efsane kulede rutin kontroller 
yapıyoruz..

Evet; Kızkulesi’nin 
restorasyonu 
hayli uzun sürdü…
Marka değeri 

İstanbul’la yarışacak kadar ünlü bu harika eserin İstanbullular ile hasretinin uzadıkça uzaması kamuoyunu ziyadesiyle meşgul etti ve üzdü..

Mâlum;
Kızkulesi 
özel işletme elinden alınarak 
Kültür Bakanlığı’na 
devredildi..

İyi de edildi..

Zira;bir fotoğrafçı 
dostumun 
verdiği malumata göre 
dünyada en çok 
ilgi gören, 
en çok fotoğrafı çekilen; 
en çok tanınıp bilinen 
beş objeden birisi imiş 
meğerse şu bizim Kızkulesi..

Bu yönü ile de  
marka değeri 
İstanbul’dan bile 
yüksekmiş..

Gelelim şimdi şu 
mâhut restorasyon 
mes’elesine ve 
bu ince mesele üzerinden 
bir bardak suda kopartılan fırtınalara..

Ve de mâlum çevrelerce estirilen 
yalan yanlış tevatür ve tezvirat ürünü düzmece haberlere..

Efendim;
restorasyonun son aşamaya geldiği bir sabah yüzme ekibiyle 
çıktığımız 
Kızkulesi’nde 
restorasyon işlerini 
hassasiyetle takip ve kontrol eden kontrol şefi  kibar bir hanımefendiden aldığım malûmatı arz edeyim..

Oldukça anlayışlı, 
güler yüzlü 
ve pek zarif hanımefendi
dedi ki özetle:

“ Avukat bey; 
bu yalan,yanlış 
ve baştan sona 
zırva haberlere 
zerrece itibar 
etmeyin.!

“..Zira kurum olarak bizler Kızkulesi’nin 
restorasyon,tâdil,
tamir ve bakım işlerini 
tarih ve kültür eserleri 
konusunda uzman, 
tamamı profesörlerden 
oluşan yetkili 
bir kurul marifetiyle ve de bir kuyumcu hassasiyetiyle aşama 
yerine getiriyoruz..

“..Dünyanın göz bebeği Kızkulesi;
aslına aykırı tüm ilave eklerinden birer birer kurtuluyor..!”

“..Orjinal yapısına aykırı ne varsa bu yanlışlarından soyunup sıyrılıyor..!”

“..Yılların ihmali ve ihanetiyle asli yapısına giydirilen tüm yük ve eklentilerden azat ediliyor..!”

“..Nedir bu yük ve ihanetler Saygıdeğer
Şef Hanım.?”
sorusuna:

“Beton..!”

“…?!”

“..Bildiğin beton..!”
dedi..

“..Yıllar yılı yanlış tâdil ve restorasyon uygulamalarıyla güzelim Kızkulesi’nin gövdesine 
o kadar çok çelik aksam ve beton 
yükü bindirilmiş ki; 
aylardır bizler
yetkili kurulların 
onayladığı proje doğrultusunda aşama aşama ve itina ile 
bu çelik ve beton kaplamaları  
sökerek
Kızkulesi’nin 
belini büken 
beton yükünden 
kurtarıyoruz..!

“..Yani; bir nevi Kızkulesi’ni 
tırnaklarınızla 
kazıyorsunuz;
öyle mi.?” 
diye ilave ettim..

“..Evet; 
aynen öyle beton aksamını kökünden kazıyıp 
o eski karkas, 
taş ve tuğla haline 
yeniden getiriyoruz..”

“..Peki ya sonra.” 
diye son bir soru daha sordum.. 

“..Biraz daha sabredin..”

diye karşılık verdi 
şef hanım aynı sabır ve nezâketle..

“..Baharın gelişiyle beraber 
Kızkulesi küllerinden 
yeniden doğacak..” 

“..Boğaz’ın enfes maviliğinde 
bembeyaz 
bir kuğu gibi nazlı nazlı yeniden salınacak..”

“..Denizde ışıldayan en nâdide inci gibi
İstanbul Boğazının kalbinde 
yeniden ışıldayacak..”

“..Yılların ihmali 
ve yanlış tâdilatlarından
 arındığında 
Türk kültür ve tabiat 
varlığının; Türk turizminin tartışmasız 
en büyük medâr-ı iftihârı olacak..”

“.Bakanlığımızın 
en müstesna; 
en gözde müzesi olarak,
içinden deniz geçen 
yegâne şehir olan 
Aziz İstanbul’a 
tarifsiz güzellikler 
ve değerler 
katacak..”

İşte böyle dostlar;
iç ferahlatan 
bu kıymetli malumatla
Kızkulesi’nin 
nice sırlarları perdeleyen gizemli 
perdesine dikkatle;
alıcı gözle 
son bir kez nazar ettim.. 

Boğaz’ın incisine ve nazlı gelinine içten bir “merhaba” dedim..

Kontrol şefi hanımefendiye 
bu kıymetli mâlumatları için teşekkürlerimizi iletip 
dingin kulaçlarımızı 
Harem 
istikametine doğru 
çeviriverdik..

SÜT Mehmet/ Salacak

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve trabzonhabermerkezi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.